Yenilenebilir Enerji, sürekli devam eden doğal süreçlerdeki var olan enerji akışından elde edilen enerjidir. Günümüzde enerjinin yüzde 80'i fosil yakıtlardan elde edilmektedir. Güneş, rüzgar, jeotermal, biyokütle ve hidrojen enerjisi çağımızın yenilenebilir enerji kaynaklarındandır. Bu enerji türlerinin daha sık kullanılması sayesinde kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtlara ihtiyaç azalmaya başlayacaktır.
Enerji kaynaklarına sahip olma konusu Dünya ülkeleri arasında güç sahibi olmakla eşdeğerdir. Kendi enerji kaynağına sahip olan ve hatta bunu başka ülkelere pazarlayabilenler ekonomik açıdan da kendilerine yetebilme konusunda avantajlıdır. Ancak hepimizin bildiği gibi fosil kaynaklardan elde edilen enerjinin de bir sonu vardır. Bu nedenle ülkeler artık yenilebilir enerji türlerini üretme, sanayilerini bu enerji türlerine entegre etme çabasındalar.
Ülkelerin nüfus artışlarının enerji gereksinimini arttırması yenilebilir enerjiyi üretme gereksinimini de arttırdı. Ayrıca çevre duyarlılığı açısından da fosil yakıtlarla karşılaştırıldığında çok avantajlı durumda.
Rüzgar Enerjisi: Aslında bu enerji türü çok eski zamanlardan beri biliniyor ve kullanılıyor. Doğaya neredeyse hiç zararı olmayan bu enerji türüne en güzel örnek ise yel değirmenleri. Rüzgarın sürekli ve güçlü olduğu bölgelere kurulması gereken yel değirmenleri genellikle uygun coğrafi şartların sağlanamaması nedeniyle çok tercih edilmiyor.
Güneş Enerjisi: Hepimizin genel olarak aklına gelen ilk yenilenebilir enerji türü güneş enerjisi. Çoğumuz yazlık bölgelerde evlerin çatılarında güneş panellerini görüyoruz. Binaların ısınma ve sıcak su ihtiyaçları bu panellerle sağlanıyor. Ayrıca yerleşim yerlerine yakın, tarıma elverişli olmayan ve güneş alma imkanı fazla olan araziler üzerine kurulan güneş paneli tarlaları ile elektrik enerjisi üretilebiliyor. Yakın bir gelecekte fosil yakıt kullanan taşıtların yerini güneş enerjisi veya başka yöntemler ile elektrik üreterek çalışan araçların alması bekleniyor. Böylece hava kirliliğinde azalma öngörülüyor.
Hidroelektrik Enerji: Bu yöntem, su akışının oluşturduğu hareket enerjisinin, elektrik türbinleri sayesinde elektrik enerjisine dönüştürüyor. Hidroelektrik santralleri, genellikle su debisi fazla, fiziki yapısı baraj yapımına uygun olan akarsular üzerine kuruluyor. İlk kurulum aşaması oldukça maliyetli olsa da barajlarda biriken su, şehirlerin su ihtiyacını giderme ve tarımsal alanların sulanması amacıyla da kullanılabildiği için pek çok açıdan verimlilik sağlayan bir enerji türü olduğu ortada.
Dalga Enerjisi: Geleceğin önemli bir yenilebilir enerji türü olmasına rağmen günümüzde yeterli miktarda tesis bulunmakta. Dalga enerjisi, dalga hareketinden ve dalgaların oluşturduğu basınçtan enerji elde edilmesi şeklinde tanımlanıyor. Dalga hareketleri ve dalga basıncı, dalga jeneratörleri kullanılarak enerjiye dönüştürülüyor.
Jeotermal Enerji: Aynı zamanda ısınma aracı olarak da kullanılabilen bu enerji türü yer kabuğunun alt katmanlarında bulunan sıcak su ve buharın buhar türbinleri kullanılarak enerjiye dönüştürülmesi ile sağlanıyor. Fazla yatırım maliyeti gerektirmeyen bu enerji türünden ne yazık ki her ülke yararlanamıyor. Jeotermal açıdan zengin olan ülkeler bu kaynağı turizm de de kullanabiliyorlar.
Biyokütle enerjisi: Belki de hiç duymadığımız bir yenilebilir enerji türü olan biyokütle enerjisi; her türlü bitki, organik atık, özel yetiştirilen mısır veya buğday gibi bitkiler, hayvan dışkıları, yosunlar ve organik çöpler kullanılarak üretilen enerjiyi ifade ediyor. Biyokütle enerji tesisleri, yakma işlemi uygulanan tesisler olduğu için çevreye kısıtlı miktarda da olsa zararları olabiliyor. Genelde düşük verimli olan bu tesisler, aynı zamanda fazla miktarda suya ihtiyaç duyuyor.
Hidrojen Enerjisi: Yenilebilir ve temiz enerji kaynakları arasında önemli bir yere sahip olsa da henüz teknolojik açıdan çok gelişmediğinden kullanımı yaygın değil. Hidrojen gazının dönüştürülmesi ve işlenmesi ile elde edilen enerjiyi ifade ediyor. Ancak geleceğin önemli enerji kaynakları arasında görülüyor.