Retina gözümüzün arkasındaki canlı hücrelerden ve sinir liflerinden oluşan gözümüzün ışığı algılamasını sağlayan kısımdır. Retina canlı bir dokudur. Gözün arkasını dolduran yaklaşık 5 mililitrelik hacme sahip vitreus jeli bulunmaktadır. Bu jel yumurta akı şeklindedir. Gözü bir balon gibi düşünürsek bunun %90’lık kısmını vitreus jeli oluşturur. Zaman içerisinde bu jelin içeriği bozulur, bu bozulmayla birlikte gözde uçuşmalar, örümcek ağları görme gibi sorunlar yaşanmaya başlar.

Gözde meydana gelen uçuşmalar, retina yırtığı ile ilişkilidir. Retina yırtılması ile kan damarları tabakadan ayrılır. Tedavi edilmediği durumlarda görme kayıplarının yaşanması olasıdır.

Retinanın yapıştığı yerden ayrılması durumu retina yırtılması ile ilişkilendirilir. Gözün arka kısmında bulunan vitreus jeli denilen sıvının da yaşa bağlı olarak bozulması retinanın yapıştığı yerden ayrılmasına yol açar. Bu aşamada retina yırtıkları oluşur. Bu bölge doğru şekilde tedavi edilmezse retina tabakasının altına sıvı girer, bu tabaka yerinden ayrılır ve bu ayrılma ile retina yırtığı oluşur.

Retina yırtıkları her yaşta yaşanabilir. Bu olayda genetik faktörlerin etkisi çok azdır. Retina yırtılmasının başlıca belirtiler; görme kaybı, uçuşmalar, ışık çakmaları, kurum yağması, karanlık gölgeler oluşmasıdır.

Retina yırtığı yapılan fiziksel muayene ve ultrasonla tespit edilebilir.

Yapılan lazer veya cerrahi yöntemlerle yırtıkların tedavisi %95 oranında sağlanmaktadır. Hastaların %5’lik kısmında yeniden tekrarlanması durumu yaşanabilir. Bu tamamen vücudun kendi onarım mekanizması ile ilgilidir.