Bebekken bir an önce büyümelerini beklediğimiz çocuklarımızın bize yaşattığı zorlukları gördüğümüzde keşke bebek kalsaydı dediğimiz anlarımız olmuştur. Onların ilk kez tutunarak ayağa kalkmaları, attıkları ilk adımlar, ilk kelimeleri elbette hayatımızın unutulamayacak anları. En değerli anılarımız. Ancak zaman geçip çocuklarımızın benlik algısı geliştikçe onlarla çelişkiler, zıtlaşmalar yaşamaya başlıyoruz. Bizim verdiğimizi yiyen, giyen, oynayan, bizimle gittiğimiz her yere gelen çocuklarımız özellikle ön ergenlik ve ergenlik döneminde bizleri çok zorlayabiliyor. Sanki bizim yetiştirip büyüttüğümüz çocuk değilmiş gibi bize değişik, anlamsız hatta yanlış gelen tavır ve davranışlar sergileyebilirler. Elimizden geldiği kadar bu tavır ve davranışları düzeltmeye çalışsak, dilimiz döndüğünce nasihatler etsek bile bazen bizlerinde çileden çıktığı, boşa kürek çektiğini düşündüğü anlar, olaylar yaşayabiliyoruz.

Sınırlarımızı zorlayan ısrarcı ve inatçı tavırlar, istediklerini yaptırmak için bağırıp çağırmalar, ağlamalar aslında çocuğun kontrol kazanma istediğinden kaynaklanıyor. Anne – baba ve çocuk arasında kontrol kazanma isteği bir süre sonra sabrı yok ederek ne yazık ki şiddete dönüşebiliyor.

Aslında çocuklara beklemeyi öğretmek, sınır yerine seçenekler sunmak uyum kazandırmak açısından oldukça faydalı. Ancak sosyal medya girdabının hızına yetişemeyen aileler çabucak sıkılan, hızlı aksiyon bekleyen çocukları frenlemekte zorlanıyor. Bu da ne yazık ki kabul etmemiz gereken bir gerçek.

70-80-90 kuşağı anne babalar belli bir kurallar manzumesi ile büyüdüklerinden bu çağın çocuklarını görüp öğrendikleriyle yetiştirme çabasında oluyorlar. Ancak yeni nesil, emir almaktan hoşlanmayan, kendi doğrusunu sonucuna katlanma pahasına da olsa gerçekleştirme hevesinde olan bir nesil. Kabul etmeliyiz ki bizlere göre daha hızlı ve pratikler ancak daha depresif ve içe kapanıklar. Ülkenin hatta Dünya’nın her yerinden arkadaş edinebiliyor ve sosyalleşme sağlayabiliyorlar. Bu da bizim öğretmek istediklerimiz, kurallarımız ve yetiştirme tarzımızın zamanla delik deşik olmasına sebep oluyor.

Bizlerin bu aşamada yapabilecekleri kararlı ve otoriter bir tutum izlemek. Bu otoriteyi sevgi ile beslemek. Teknolojiden uzaklaşması için aile içi etkinliklere zaman ayırmak. Bu zamanlarda çocuğu eğitmeye çalışmak yerine ve çocuğun bundan keyif almasını sağlamak olmalıdır.