Soframızdan eksik etmediğimiz peynir, süt tozu, yoğurt gibi sütten elde edilir.  Bu ürünler her damak zevkine hitap etse de bazı bireyler için ciddi sindirim sorunlarına neden olabilir. En yaygın görülen sindirim sorunlarının başında gelmektedir. Laktoz intoleransı, dünya genelinde milyonlarca insanı, Türkiye’de ise %50’nin üzerinde kişileri etkileyen yaygın bir sorundur.
 

Laktoz İntoleransı Nedir?

Laktoz intoleransı; süt veya süt ürünlerinde bulunan, süt karbonhidratı olan laktozun sindirimi için gerekli olan laktaz enziminin eksikliği ya da enzim aktivitesindeki yetersizlik sonucu bağırsaklarda sindirilememesi durumudur.  Bireyler laktoz aldıktan 30-120 dakika sonra laktaz eksikliği veya yokluğu nedeniyle kişide bazı belirtiler ortaya çıkar. Bu durum sonucunda gaz, karın ağrısı, kramp, distansiyon(karın bölgesinin fazla şişmesi veya büyümesi), bulantı, kusma, ishal, dehidratasyon (vücudun aldığından fazla su kaybetmesi) gibi semptomlar olabilir. 
 

Bu semptomlar, birçok sindirim sistemi hastalığının belirtileri ile benzerlik gösterdiği için karıştırılmamalıdır. Laktoz intoleransı, 5 yaşından küçük çocuklarda nadir görülür; daha çok ergenlerde ve genç yetişkinlerde ortaya çıkmaktadır. Bazen de yaş almaya bağlı olarak laktoz sindiriminin azaldığı bilinmektedir.
 

Laktoz Kaynakları ve Beslenme Açısından Tedavi Yöntemi

Laktozun başlıca en önemli kaynağı süttür. Bütün hayvansal sütler laktoz içerir. Soya sütü, yulaf sütü, badem sütü laktoz içermezler. Süt proteini olan kazein ile süt karbonhidratı olan laktozun doğada sadece sütte bulunması, sütü beslenme açısından özel kılmaktadır. 
 

Sütün içerisinde bulundurduğu kalsiyum sayesinde kemik gelişiminde ve ileri yaşlarda görülebilecek kemik erimelerinin (osteoporoz) engellenmesinde önemli rol oynar. Süt ürünleri “laktoz içermez” ibaresi ile etiketlense de bazı kahve kremaları ve diğer hazır kremalarda laktoz içeren katkı maddeleri bulunabilirler. Bu nedenle etiket okumanın önemini bir kez daha vurgulamak isterim. 
 

Yoğurdu bu noktada diğer ürünlerden ayırmak gerekir. Yoğurt içerisindeki bakteriler laktozu parçalayabildikleri için süt içemeyen birçok insan rahatlıkla yoğurt tüketebilir. Laktoz içeren diğer besinlere örnek verecek olursak: Yumuşak ve işlenmiş peynir, ayran, krema, dondurma, ekşi krema, peynir altı suyu, krep ve waffle, patates püresi, tereyağı, margarin, muhallebi, puding ve sütlü tatlılar, süt eklenmiş çorbalar en sık ulaşabileceğimiz besinlerdir. 
 

Beslenme açısından en hızlı sonuç alınacak yöntem, laktoz içeren ürünlerin beslenmeden çıkarılmasıdır. Tedavi şekli, şikayetlerin şiddetine göre değişkenlik gösterir. Hafif şikayetleri olan bireylerde süt miktarını azaltmak yeterli olurken, orta ve yüksek şiddetli vakalarda laktozsuz diyet önerilir. Bazen de dışarıdan laktaz enzimi takviyeleri, süt ve süt içeren ürünlerdeki laktozu parçalamak için kullanılır. 
 

Laktoz intoleransı, yaşam kalitesini etkileyebilecek bir durumdur fakat doğru tanı ve tedavi yaklaşımları ile birlikte günlük yaşamı daha konforlu hale gelmesi mümkündür. Sindirim sorunları yaşayan bireylerin uzman desteği almaları büyük önem taşır. 
 

Unutmayın sütü seviyor olabilirsiniz ama vücudunuz her zaman aynı fikirde olmayabilir. 

Sevgiler…