Çölyak hastalığı bağırsaklarda besin maddelerinin sindiriminin ve emiliminin bozulmasına neden olan genetik bir hastalıktır. Bu nedenle aile bireylerinden birinde bu hastalık teşhis edilmişse anne, baba, çocuk ve kardeşlerinde gerekli testleri yaptırması gerekir.

Türkiye'de her 100 kişiden birinde bu hastalığın görüldüğü ve kayıtlı çölyak hasta sayısının 60 binin üstünde olduğu bilinmektedir.

Çölyak hastalığı olan kişiler; buğday, arpa, çavdar ve yulafta da bulunan bir protein olan glütene karşı hassasiyet gösterirler. Bu kişiler glüten içeren gıdalarla beslendiklerinde ince bağırsakta iltihap ve hasar oluşmaya başlar.

Çölyak hastalığı çocuklarda ve yetişkinlerde farklı belirtilerle kendini göstermektedir. Çocuklarda gelişme ve büyüme geriliği bu hastalığın erken tespit edilmesini sağlar. Ayrıca karın ağrısı, bulantı, kusma, ishal, huysuzluk, uyuklama, davranış bozuklukları ve okulda başarısızlık görülebilecek diğer belirtilerdir.

Yetişkinlerde ise bu hastalık bazen 30- 40 yaşına kadar herhangi bir belirti göstermeyebilir. Yetişkinlerde en sık görülen şikayetler ise ishal, karın ağrısı ve şişkinliktir. Hastalık bazen deride oluşan döküntülerle de kendini gösterebilir. Zamanla bağırsaklar tarafından yeterli vitamin ve mineral emiliminin sağlanamaması durumunda kansızlık, kilo kaybı, kemik erimesi, sinir hasarı, kaslarda güçsüzlük, saç dökülmesi gibi sorunlar ortaya çıkar.

Çölyak hastalığının teşhisinde en önemli ve kesin yöntem ince bağırsak mukoza biyopsisidir.

Erken dönemde teşhis edilmediği takdirde pek çok farklı sağlık sorunlarına yol açan hastalığın günümüzde tek tedavi yöntemi diyettir.

Önemli olan hastalığın erken dönemde tespit edilebilmesi ve diyete başlanmasıdır. Bu aşamadan sonra çölyak artık bir hastalık değil yaşam biçimidir.

-----------

Kaynak: hsgm.sağlık.gov.tr ; memorial.com.tr