Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı (ÇEVKO) 30'uncu, Türkiye Bilişim Derneği (TBD)'nin 50'inci yılı kapsamında düzenlenen 'Dijitalleşen Dünyada Çevre ve Doğal Kaynaklar: Belediye, Tüketici ve Sanayi Perspektifinden Sıfır Atık Yönetimi' çalıştayı, yerel yönetim, özel sektör ve STK yetkililerini bir araya getirdi.

Online ortamda gerçekleşen çalıştayın açılış konuşmasını yapan ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, sözlerine 'Gelecek kuşaklar, belki de, Endüstri Devrimi'nden sonraki zamanı 'Antroposen Çağı', içinde bulunduğumuz 1990'dan sonraki zamanı da 'Bilişim Dönemi' olarak adlandıracaklardır. Gerçekten de bugün 8 milyara yaklaşan insan nüfusu, üzerinde yaşadığı dünyayı ve çevresini yapmakta olduğu tarımsal, endüstriyel ve diğer etkinliklerle etkilemiş, bir yandan temel gereksinimlerini karşılamaya, gelişmeye ve refahını arttırmaya çalışırken diğer yandan iklim değişikliğine, biyo-çeşitliliğin azalmasına, kısıtlı kaynakların tükenmeye yüz tutmasına yol açmıştır. İşte, insanın doğa karşısında bu kadar etkili ve güçlü hale geldiği bu çağa, bu nedenle, günümüzün düşünürleri Antroposen Çağı adını veriyorlar. İnsan, doğa karşısındaki bu gücünü bilim ve teknoloji sayesinde elde etti. Bilim ve teknolojinin insanlara sağladığı kolaylıklar saymakla bitmez. Son otuz yıldır yaşamımızda tanık olduğumuz önemli ve büyük gelişmeler bilgi teknolojilerinin ürünüdür' diyerek başladı ve 'Bu bilinçle baktığımızda, bilgi teknolojileri Antroposen Çağı'nda çevremize verdiğimiz zararların önlenmesinde ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmamızda anahtar rol oynamaktadır' dedi.

İmer, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Sürdürülebilir kalkınma; çevresel, ekonomik ve toplumsal boyutları dikkate alarak gelişmemizi sürdürmek anlamını taşımaktadır. Sürdürülebilir kalkınmayı sağlamanın yolu, günümüzde, döngüsel ekonomiden geçmektedir. Yeni bir ekonomik model olan döngüsel ekonomi 'sürdürülebilir üretim', 'sürdürülebilir tüketim' ve geri dönüşümün ileri bir uygulaması olan 'üst dönüşüm' süreçlerini içermektedir. Atıkları kaynak olarak gören bu ekonomik model, değerlendirilemeyen atıkları en aza indirmeyi hedeflemektedir.'

30 yıldır ülkemizde ambalaj atıklarının değerlendirilmesi, geri dönüşümün geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla çalışmalar yapan ÇEVKO Vakfı, genişletilmiş üretici sorumluluğu ilkesiyle sanayi kuruluşlarının, belediyeler ve tüketicilerle birlikte ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanması ve geri dönüştürülmesine katkı sağlıyor. Vakıf, son 15 yılda 5 bini aşan ekonomik işletmenin yükümlülüğünü üstlenerek, 30 ilde, 160'a yaklaşan belediyede yaşayan 30 milyon yurttaşı kapsayan uygulamayla, 7 milyon 400 bin ton ambalaj atığının geri dönüşüme sevk edildiğini belgelemiş durumda. Ayrıca ÇEVKO Vakfı, dünyada BM Paris Anlaşması'nın imzalandığı 2015 yılından itibaren, katkı verdiği geri dönüşüm çalışmalarının iklim değişikliğine neden olan yaklaşık 2 milyon ton karbon dioksit eş değerinde sera gazı salımının önlenmesini sağlamış bulunuyor.