[email protected]

Mersin tarihinde önemi haiz yapılardan biri, Cami-i Şerif Mahallesi, Uray Caddesi'ndeki Karamancılar Konağı'dır. Şehrin söz konusu bölgesi, Mersin'in birçok tarihî binasının bütün çirkin yapılaşmaya inatla direndiği merkezidir. Nitekim Karamancılar Konağı'nın yakın çevresinde Mersin İl Halk Kütüphanesi, Aziz Antuan Latin Katolik Kilisesi, Mersin Tren Garı vb. gibi her biri ayrı tarihî değere sahip güzel binalar bulunmaktadır. Dolayısıyla söz konusu çevre, Mersin'in geçmişine ışık tutmaktadır.

Mondros Mütarekesi günlerinde Karamancılar Konağı'nda Mustafa Kemal Paşa'nın Adana'dan gelip kaldığı ve Mersin ileri gelenleriyle şehrin işgal edilebileceği, bu sebeple tedbirler alınması hakkında görüşme yaptığı bilgisi, konağı farklı bir tarihî konuma yükseltmektedir.

Yaklaşık 2300 metrekarelik alanı kaplayan ve oldukça büyük olan Karamancılar Konağı, uzun yıllar harabe halinde bir köşede sessizce kalmıştı. Mersin Büyükşehir Belediyesi, hazırladığı ve Adana Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylanan restorasyon projesiyle onarıma başlamıştı. Buraya kadar her şey güzel; tarihî yapı yıkılmaktan kurtarılacak, Mersin'e kazandırılacak. Ancak bir ayrıntı, projenin güzelliğine gölge düşürüyor, şöyle; Mersin Büyükşehir Belediyesi sayfalarında verilen bilgiye göre onarım sonrası Karamancılar Konağı'nın zemin katında Gastronomi Müzesi, Atatürk anısına canlandırma alanı, üst katının gece gündüz hizmet verecek bir restoran, cafe, atölye olması hedefleniyor. İyi ama yapının barındırdığı tarihî kimlik, Gastronomi Müzesi'yle mi Mersinlilere veya Mersin'i gezmeye gelenlere sunulacak?

İşte, Karamancılar Konağı'nın onarım sonrasında planlanan kullanım amacının doğru kurgulanmadığı kaygısını taşıyan Mersin kent tarihinin farklı dönemleri üzerine çalışanların, akademisyen ve STK temsilcilerinin de katıldığı bir toplantı, konuya hassasiyetle yaklaşan Akdeniz Kent Konseyi Başkanı Dr. Mustafa Erim'in davetiyle gerçekleştirildi. Farklı kesimlerin konu üzerinde fikirlerini belirttikleri Akdeniz Kent Konseyi'nin toplantısı neticesinde yapının işlevine dair müşterek bir tavsiye kararı, bir çağrı da oluştu. Mersin şehir tarihine katkı ve duyarlılıklarıyla tanıdığımız, aralarında Dr. Mustafa Erim, Abdullah Ayan, Necdet Canaran'ın da yer aldığı katılımcılar, özetle Karamancılar Konağı'nın Gastronomi Müzesi değil Kuva-i Milliye Müzesi olması ve böylelikle barındırdığı tarihî hüviyete yakışır bir içerikle Mersin'e kazandırılması yönünde görüş bildirdi.

Mersin'in Türkmen, Arap mutfaklarının yanı sıra Girit, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Selanik vb yerlerden göç alması neticesinde mutfak kültürünün çeşitli ögelerin eklenmesiyle fevkalade zenginleştiği malûmdur. Ancak şehir merkezindeki tarihî bir binanın mutfak kültürüne dair müze yapılması fikri, seçilen yapının konuyla ilgili geçmişe sahip olmaması nedeniyle ayrıca sorunludur. Hijyen şartlarının oluşturulduğu çağdaş bir yapı, pekala bu çalışmaya merkez olabilir.

Dr. Mustafa Erim

Akdeniz Kent Konseyi Başkanı Dr. Mustafa Erim'in düzenlediği toplantıda Akdeniz Kent Konseyi Yerel Tarih Grubu başkanlığını sürdüren bu satırların yazarı da Karamancılar Konağı'nın Kuva-i Milliye Müzesi olması yönünde görüşlerini açıklayarak, Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin yapıyı şehir tarihine yakışır bir hüviyetle Kuva-i Milliye Müzesi olarak hizmete açmasını beklemektedir.