Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içinde bütünleşmeliyiz. Dışardaki Türkler'in bize yaklaşmasını bekleyemeyiz. Bizim onlara yaklaşmamız gereklidir..

Kafkasya Türkleri yüzyıllardır elde edemedikleri istiklâl, hak ve hürriyetleri mücadelesini kazandılar.

Sovyet Rusya'nın boyunduruğu altındaki kara bahtlı Türk insanı arasındaki cesur idealistler, Demirperde'ler utanç duvarları ardında gaspedilmiş istiklâllerinin geri alınması, çiğnenen hak ve hürriyetlerinin kurtarılması ve tanınması yolunda, ölümü en şerefli rütbe sayan imanla başarıyı elde ettiler.

Çin faşist komünizm altındaki Doğu Türkistan ise hâlâ özgür değildir. Oranın da özgürlüğe kavuşması biran evvel beklentimizdir.

Burada, yüzyıllar önce Orta Asya’dan gelip Selçuklular ve Osmanlılar olarak büyük medeniyet ve imparatorluklar kurmuş Göktürkler'den tarihi intikam almak istenmiştir.

Muhteşem Süleyman'ın Akdeniz’i Türk gölü hâline getirmiş Kaptan-ı Derya’sı Barbaros'dan hâlen intikam alınmaya çalışılması bunu göstermiyor mu?

Bugün yeryüzünde, insan hakları ve demokrasiye candan inanan, yürekten bağlı ve ve bu sebeple de sömürgeciliğin düşmanı Türkler değil midir?

Kardeşlerim;

Hamdullah Suphi şöyle diyor;

Aziz şehitlerimiz!

Gözlerimiz yaşla dolu, kalbimiz muhabbet ve hürmetlerimizle dolu karşınıza geldik. Siz gözlerinizi, Türk vatanına kazandırdığınız emsalsiz bir zafer üzerine kapadınız. Günahkâr olan bizleriz. Biz, kazandırdığınız zaferi sona erdirmeyi bilmeyen, günahkârız, suçluyuz.

Burada kemikleriniz, kayalardan örülmüş sarp, yalçın dağlar gibi bir abide kurdu. Eseriniz, yüzlerce, binlerce sene buradan gelip geçenleri hayretle, hürmetle düşündürecektir.

Sevgili şehitlerimiz,

Ruhlarımızı, hatıranızın güzelliği, yücelik içinde yıkadık, yemin ettik. Bizde sizi işittik ve size yemin ediyoruz. Sizden aldıklarımızı, memlekete karşı son vazifelerimizi yaparak ödeyeceğiz.

***********


Her Türk'ün kalbinden söküp atılamayan inanç ışığını.

O inanç ışığını kendi istikbal ve menfaatiniz için söndürmeyin.

Türk kimdir?

Dilleri bizden olduğu halde kalpleri yabancı olanlar bizden değildir. Topraklarımız içinde eğreti durarak, ilk felâkette, herşeyini toplayıp, başka vatan arayanlar bizden değildir.

Uzak ve yakın geçmişlerinde, Türk vatanı, Türk milleti aleyhinde hain girişiminde olanlar, milliyetleri için çalışanlar bizden değildir. "İhanet eden, yine eder"

Türkçe konuşan, Türklük sevgisi taşıyan Türk'tür. Biz onda din birliği aramayız. Pirî-i Türkistanlı Hoca Ahmet Yesevi "Türklük kader, din seçimdir" sözü bize öncüdür.

Bir gün;

Birlikte ve beraberlikte olmayanlar,

kişisel ihtiraslarını ve sahip olduğu saltanat düşkünü ve alışılmış, gösteriş hürmet ve sevgi selinin, aldanış ve vatana hizmet olmadığını farkına varacak ve iş işten geçmiş olacaktır.

Ne diyor Akif;

Arkadaş!/ Yurduma alçakları uğratma sakın;//

Siper et gövdeni,/ dursun bu hayâsızca akın.//

Doğacaktır/ sana vâdettiği günler Hakk'ın...//

Kim bilir, / belki yarın.../ belki yarından da yakın.//

Tanrı Türkü Korusun

Sevgi ve Saygılarımla