Doğru olan : Dün öldü, yarın belli değil, hayat bu günden ibarettir !
Yanlış olan : Bu günü yarına ertelemek, bu günün rızkını, kazancını, birikimini bu gün tüketmeyip yarına saklamak ! .
Rivayete göre, Hz. . Ömer bu güne ait rızkının fazlasını ihtiyacı olana verip yarına saklamazmış, eleştirip sebebini soranlara da yarın yaşayacağıma dair ALLAH'tan bir garanti almış değilim dermiş...
Bunu neden mi anlatıyorum? Çünkü Kadın fıtratının en belirgin özelliği düşünme ve uygulama tarzı genelde bu güne yöneliktir, genellikle erkekler yarını daha fazla düşünür. Bu sebepledir ki toplumların zor günlerinde kadın kahramanlar öne çıkar. Bu nedenle Savaş ve toplumsal mücadelelerde "yarını düşünenden kahraman olamaz" deyişi vardır.
Kadının diğer bir önemli özelliği de anaç ruh ve duygusudur. Bu ruh ve duygu fıtratı da yeryüzündeki bütün kadınlar arasında dayanışmayı ve çocukları koruma duygusunu öne çıkarmaktadır ki bu duygu ve davranış dişi hayvanlarda da benzer şekilde baskındır.
Bu iki özellik toplumların kurtuluş mücadelelerinde ve toplumların demografik geleceğini korumakta hayati öneme sahiptir. Bu özelliklere Çocukla ilk fiziki ve duygusal bağ kuruluşunun ve ilk eğitiminin de Anne'ye ait olduğu eklendiğinde Kadının toplumdaki yerinin on adım geride veya toplumsal yaşamın paylaşımında (istihdam ve yönetime katılmada) %15-20'lerde değil, bir adım önde ve toplumsal yaşamın en az %50'sine sahip olması gereği ortaya çıkmaktadır.
Eski Türkler bunu önemli ölçüde başarmış oldukları için sonraki Selçuklu ve Osmanlı gibi devletlerden çok daha büyük çok daha evrensel (cihanşümul) Saka-İskit ve Hun gibi imparatorluklar, Uygur (Uygar) - Sumer-Etrüsk (Roma) -Maya gibi evrensel medeniyetler kurmuşlardır.
Ancak İslam’la birlikte Arap olmayan toplumlarda Kur’an yerine Arapçanın ve Arap kültürünün egemen olması ile bu alanda gerileme yaşanmıştır.
Diğer taraftan, Kur’an’a hükmedemeyen toplumlar ve dinler, İslami düşünce ve davranışa hükmederek İslamı kendilerinin de artık itibar etmedikleri İsrailiyyat ve Nasraniyyat ile yönlendirmişlerdir.
Kadın, Kur’an’da erkekle bir ve eşittir ama, İsrailiyyatta Erkeğin uyluk kemiğinden yaratıldığına inanılır. Bu israili inanç özellikle tarikat, tekke ve zaviyeler aracılığı ile İslami inanca enjekte edilmiştir. Keza Kadın, Hristiyan inancında da yasak elmayı yeme işinde şeytana uyan ve Ademi de yoldan çıkaran olarak ilk günahın sebebi ve günahın kaynağı kabul edilir. Bu Nasrani inanç da aynı şekilde özellikle tarikat, tekke ve zaviyeler aracılığı ile İslami inanca enjekte edilmiştir
Malesef, bütün dünyada Kadına Yönelik Şiddetin ana nedeni öyle veya böyle bu yanlış inançlar ve bunların üzerinde gelişen yaklaşımlar ve söylemlerden beslenmektedir ! Tevrat ve İncil ehlinin kendilerinin artık asla itibar etmedikleri bu tür inançlar ve düşünceler malesef ve malesef İslam aleminde İslami zannedilerek itibar görmektedir !
KADINA YÖNELİK ŞİDDET, ANCAK VE ANCAK BATAKLIĞIN KAYNAĞI OLAN BU YANLIŞ İNANÇ VE DÜŞÜNCELERLE MÜCADELE İLE ÖNLENEBİLİR !