0
KDV Kanunun 49. maddesi uyarınca teminata bağlanması gerektiği halde malın gümrük vergisinden muaf veya (0) oranında vergiye tabi olması nedeniyle bu vergi açısından teminat alınamayan malların ithalinde, KDV açısından teminat alınması gerekir. Gümrük Kanununun 177. maddesiyle kabul edilecek teminat ve değerlendirilmesi açıklanmıştır. Bu maddeye göre teminatların kabul ve değerlendirilmesi hakkında 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca işlem yapılacağı,
Resmi daire ve belediyelerle, Türkiyedeki yabancı misyon şeflerinin verecekleri garanti mektuplarının teminat olarak kabule Bakanlığın yetkili olduğu,
hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, gümrük vergisinin teminata bağlanmasında teminat olarak, 6183 Sayılı Kanunun 10. maddesinde sayılan;
a) Para,
b) Bankalar tarafından verilen teminat mektupları,
c) Hazine tahvil ve bonoları,
d) Hükümetçe belli edilecek milli esham ve tahvilat (Bu esham ve tahvilat, teminatın kabul edilmesine en yakın borsa cetvelleri üzerinden % 15 noksanıyla değerlendirilir.)
e) İlgililer veya ilgililer lehine üçüncü şahıslar tarafından gösterilen ve alacaklı amme idarelerince haciz varakalarına müsteniden haczedilen menkul ve gayrikenkul mallar,
gösterilebilir.
Gümrük Kanunu veya diğer kanunlara göre gümrük vergisinin teminata bağlanarak işlem görmesi halinde, (Örnek; Eşyanın fiktif antrepoya alınması, supalan işlemine tabi tutulması, adi transit hali vb) Katma Değer Vergisi de yukarıda sayılan teminatlardan herhangi birisiyle, gümrük vergisi ile beraber teminata bağlanabilir.
Teminatın sonra tamamen veya kısmen değerini kaybetmesi veya borç miktarının artması halinde teminatın tamamlanması veya yerine başka teminat gösterilmesinin istenmesi gerekir.
Diğer taraftan borçlu verdiği teminatı kısmen veya tamamen aynı değerde başka bir teminatla değiştirebilir.
1615 Sayılı Gümrük Kanununun 72. maddesi hükmüne istinaden gümrüğün denetimi altındaki yerlerde bulunan eşya, bu eşyaya müteallik gümrük vergisi ve gümrüklerce alınan başka vergi ve resimlerden dolayı karşılık ve teminat hükmünde olması nedeniyle henüz fiilen yurda ithal edilmemiş bulunan (millileşmemiş) eşyaların, ithalden önce Katma Değer Vergisinin ödenmesi açısından teminat olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Yukarıda Sayılı teminatları göstermeyenler muteber bir şahsı müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu gösterebilirler. Ancak, bu şahsı kabul edip etmemeye alacaklı tahsil dairesi yetkilidir.