[email protected]

Yazın son günlerinde, İzmir - Tire'yi, Dokuz Eylül Üniversitesi Arkeoloji Bölümü doktora öğrencisi, Tireli arkeolog Ali Özkan'ın bilgi dolu rehberliğinde dolaştık. Ege'nin bu güzel ilçesinde, tarihin hemen her dönemine ilişkin kalıntılar olduğu gibi bilhassa Türk - İslam tarihi bakımından ilginç, mimarî bakımdan güzel ve fevkalade önemli eserler bulunuyor.

Tire Belediyesi Kent Müzesi'nden başladığımız gezimizde, müzenin sadece eserlerden oluşmadığını hemen kaydedelim. Müzede, burada görevli ustalar tarafından el sanatlarının sergilendiği bir bölüm, küçük dükkanlar şeklinde sıralanıyor; Urgancılık, hasırcılık, semercilik, berberlik, yorgancılık, Beledi dokumacılık, nalıncılık artık kaybolmakta olan veya biçim değiştiren meslekler olarak ziyaretçileri karşılıyor. Birbirinden kıymetli ustalar, ziyaretçilere hem çalışmalarını anlatıyor hem de yaptıkları işin tarihçesi ve Tire bakımından önemi konusunda bilgi veriyor. Raife Baysal'ın urgancılık üzerine anlattıkları, bir el emeğinin aslında ne kadar ayrıntılı bilgi birikiminin sonucunda ortaya konduğunu gösteriyor. Hasır yapımına ilişkin Zuhal İsen'den dinlediklerimiz de çok ilginç ve öğretici bilgiler. Gülnur Yaykal, on üç ayaklı tezgahının başında, tarihi 16. yy'a kadar giden en eski pamuklu dokuma türlerinden biri olan Beledi dokumasının yapım aşamalarını anlatıyor. Müzede, eski berber takımlarının da yer aldığı bir berber dükkanı biçiminde düzenlenen bölümde, berberlik mesleğinin temsilcisi olarak bulunan Necdet Beki usta, 1960 senesinden beri bu mesleği yaptığını ifade ediyor. Saygıdeğer Necdet Beki'nin ustalığının seviyesini anlamak bakımından mesleğe başlama yılını düşünmek, herhalde yeterlidir. Müze, her biri konularının hakiki uzmanı ustalar sayesinde, yaşayan ve yaşatan müze olma özelliği ve bu farklı içeriği ile dikkati çekiyor. Tire Belediyesi'ni ve müze için emek veren herkesi tebrik etmek isteriz…

Tire'de birbirinden önemli tarihî eserleri de ziyaret ettik. Yeri gelmişken arkeolog Ali Özkan'ın Tire'nin tüm dönemlerine ve günümüze ulaşan eserlere gayet hakim olarak bilgi aktarımında bulunduğunu vurgulayalım. Klasik arkeoloji eğitimi almış olmasına karşın bilgilerini salt Eski Çağ ile sınırlı tutmadığını görmek ve mesela Tire'deki camilerin mimari üslûp ve tarihçeleri hakkında aktardığı bilgilerdeki ayrıntılar, övgüye değer. Tire'de Beylikler ve Osmanlı devirlerini sokaklarda adeta yeniden yaşıyor insan. Yerleşimde, yaklaşık elli cami, söz konusu devirlere ait olmalarıyla ve birbirinden güzel mimarî özellikleriyle dikkat çekiyor. Aslına bakılırsa Tire, adeta 'camiler kenti' olarak karşımızda duruyor. İlçede birbirine çok yakın mesafelerle inşa edilen camiler mevcut. Kadızade, Lütfü Paşa, Yalınayak Camii, kesme taşlar kullanılarak yapılan Yeni Camii, yarım kubbe ile oluşturulmaya çalışılması bakımından önemli olan Yeşil İmaret Camii ve Karakadı Camii, görülmesi gereken camiler arasında ilk akla gelenler. Kırık yivli, geniş gövdeli minaresiyle görenlerin dikkatini çeken Şeyh Hüsamettin Camii ise Tire çarşısında bizi karşılıyor. Oldukça küçük bir yapı olmasına karşın, Şeyh Hüsamettin Camii'nin mimarisindeki zarafete hayran olmamak mümkün değil!

Tire Kent Müzesi

Sultan II. Mahmut devri meşhur devlet adamlarından, Şam ve Bağdat'ta valilik yapan Gürcü Mehmet Necip Paşa'nın inşa ettirdiği, kendi adıyla anılan Necip Paşa Kütüphanesi, Tire'de başka bir ilginç yapı. Necip Paşa Kütüphanesi Müdürü Sayın Ahmet Kılıç'ın büyük nezaket gösterip bizzat gezdirdiği ve eserler ile kütüphane hakkında bilgiler verdiği yapı, Tire'ye çok büyük bir değer katıyor. Eserleri rutubetten korumak maksadıyla yerden yükseğe yapılan kütüphane, iç kısımdaki ahşap bölümle hemen dikkat çekiyor. Sabit ısı ve yangına karşı titizlikle alınan tedbirlerle birbirinden değerli el yazmaları ve baskı, beş binin üzerinde kıymetli eser, Tire'de Necip Paşa Kütüphanesi'nde titizlikle muhafaza ediliyor.

Yeğenağa Çeşmesindeki tekne

Tire'de Osmanlı devrinden kalma çeşmeler arasında 18. yy yapısı olarak oldukça büyük olan Yeğenağa Çeşmesi'ni zikredebiliriz. Yeğenağa Çeşmesi, devşirme Bizans malzemesinin kullanımıyla Osmanlı yapısı olmasına karşın haç betimli lahdin tekne olarak kullanıldığı çok güzel bir yapı.

Tire, hemen dikkat çeken mimarî yapılarıyla tarihî dokusunu olabildiğince muhafaza etmiş bir yerleşim olarak ziyaretçilerini bekliyor. Bilhassa hafta sonlarında sakin şehir dokusunu yakalayabileceğiniz Tire, birbirinden ilginç mimarî özelliklere sahip İslam eserlerini ziyaret etmek isteyenler için olduğu kadar lezzetli yiyecekleriyle de çok güzel bir tercih sunuyor…