Ekonomilerin sürdürülebilirliği açısından kayıt dışı ekonomiyle mücadele, her dönem olduğu gibi bugün de büyük önem taşıyor. Türkiye'de vergi kayıp ve kaçağını önlemek adına yürütülen dijitalleşme politikaları, son yıllarda ciddi ivme kazanmış durumda. Bu bağlamda, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) öncülüğünde geliştirilen POS cihazları ve QR kod izleme sistemleri, kayıt dışılıkla mücadelede yeni bir dönemin kapısını aralıyor.
 

Özellikle hizmet sektöründe ve küçük ölçekli perakende işletmelerde sıklıkla karşılaşılan faturasız satış uygulamaları, hem devletin vergi gelirlerinde azalmaya hem de haksız rekabete yol açıyor. Bu sorunun önüne geçmek için kullanılan POS cihazları ve entegre QR kod sistemleri sayesinde, her işlem anlık olarak dijital olarak izlenebilir hale geliyor. Yeni sistemle birlikte POS cihazlarından geçen tüm işlemler hem zaman damgası ile kayıt altına alınıyor hem de merkezi sistemle eş zamanlı olarak raporlanabiliyor.
 

Buna ek olarak, e-Adisyone-Fatura ve e-Arşiv Fatura gibi uygulamalarla entegre çalışan bu sistemler, işletmelerin beyan ettikleri verilerle yaptıkları fiili işlemler arasında tutarlılık sağlamayı amaçlıyor. Özellikle restoran, kafe, kuaför gibi nakit yoğun çalışan işletmelerde, QR kod üzerinden ödeme alma alışkanlığı teşvik edilerek, işlemlerin şeffaflığı artırılıyor. QR kod ile yapılan her ödeme, mükellefin gelirine otomatik olarak yansıtılıyor. Bu da hem mükellef açısından hatalı beyanda bulunma riskini azaltıyor hem de idare açısından denetimi kolaylaştırıyor.
 

Vergi idaresi, bu sistemleri yalnızca denetim aracı olarak değil, aynı zamanda mükelleflerin iş süreçlerini dijitalleştirerek kolaylaştırmak amacıyla da devreye alıyor. Ancak bu dönüşüm, beraberinde bazı zorlukları da getiriyor. Küçük esnaf ve teknolojik alt yapıya yeterince sahip olmayan işletmeler için maliyet ve adaptasyon süreci dikkatle yönetilmesi gereken başlıca konular arasında yer alıyor.
 

Uzun vadede, bu dijital denetim sistemlerinin sağlıklı çalışabilmesi için yalnızca teknolojik değil, aynı zamanda kültürel bir dönüşüm de gerekiyor. Vergi bilinci yüksek toplumlarda, kayıt dışı işlemlere olan tolerans düşerken, şeffaflık talebi artıyor. Bu noktada hem vatandaşın hem de işletmelerin sürece sahip çıkması büyük önem taşıyor.
 

Sonuç olarak, kayıt dışı ekonomiyle mücadelede atılan dijital adımlar, yalnızca vergi gelirlerini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda ekonomik güveni ve adaleti tesis etme yolunda da önemli bir araç olarak karşımıza çıkıyor. POS ve QR kod izleme sistemleri bu mücadelenin en güncel ve etkili unsurlarından biri olarak, önümüzdeki dönemde daha da yaygınlaşacak gibi görünüyor.