Disleksi kişinin okuma ve yazma ile ilgili fonksiyonlarının olumsuz yönde etkilendiği bir rahatsızlıktır. Disleksi; beynin kelimeleri oluşturan sembolleri ve kelimelerin hangi seslerden meydana geldiğini algılamaması ile ilgili bir problem olarak ifade edilir. Başka bir değişle, disleksi, problemleri algılama ile okuma ve yazma odaklı öğrenme bozukluğudur.

Normal bireylerin yanı sıra, zekası yüksek bireylerde de görülebilen okuma yazma ve matematiksel anlamda problem yaşamasına sebep olan öğrenme bozukluğu ülkemizde sık görülmektedir. Disleksi erken tanı olmadığı durumlarda sonuçları geri dönülmez durumlar yaratmaktadır.

Öğretim görevlisi Aslı Hannas bireylere disleksi tanısı konulabilmesi için alanında uzman psikolog ve pedogogların test yapması, psikiyatrist tarafından değerlendirmeye alınarak raporlaştırılmış bir şekilde aileye sunulması gerektiğini söylemektedir. Hannas, tanı sürecinde asıl önemli olan durumun; tanı konulduktan sonra yaşandığını ifade ederek, erken tanının farkındalık için her zaman büyük avantaj olduğunu vurgulamaktadır.

Disleksi bir hastalık olmadığı için tedavisi yoktur. Dislektik bireylerin özel eğitime ihtiyaçları vardır. Ülkemizde ise henüz dislektik bireyler için eğitim veren kurumlar yoktur. Dislektik çocukların başarılı olması için özel ders ve özel bir eğitim programına ihtiyaç vardır. Ayrıca, sağlanacak duygusal destek etkili olup dislektik çocukların başarısında önemli rol oynar. Erken yaşta bu konuyu tespit edip uygulanacak doğru yollar belirleyip izlemek ve dislektik çocukların güvenini kazanmak, öğrenme arzusu için çok önemlidir

Tarihte ve günümüzde Disleksi olduğu bilinen ancak, başarılı olmuş birçok tanınmış isim vardır. 1921 yılında Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülen Alman fizikçi Albert Einstein; 20. yüzyılın yaşamını icatlarıyla büyük bir şekilde etkileyen Amerikalı mucit ve iş adamı Thomas Edison; İngiliz fizikçi, evrenbilimci, astronom, teorisyen ve yazar Stephen Hawking; Rönesans döneminde İtalya'da yaşayan hezarfen, filozof, astronom, mimar, mühendis, mucit, matematikçi, anatomist, müzisyen, heykeltıraş, botanist, jeolog, kartograf, yazar ve ressam olarak tanınan Leonardo da Vinci; telefonun icadı ile tanınan İskoç bilim insanı Alexander Graham Bell; Klasik Batı Müziği'nde klasik dönemin etkili ve üretken bestekarlarından Mozart ile polisiye edebiyatının en önemli isimlerinden İngiliz yazar Agatha Christie gibi tanınmış birçok mucit, sanatçı iş adamı dislektieark oldukları halde başarılı olmuşlardır. Tom Cruise, Orlanda Bloom, Steven Spielberg, Keanu Reeves, Salma Hayek, Dustin Hoffman gibi sinema ve sanat dünyasına önemli katkılarda bulunmuş olanve disleksi olduğu bilinen birçok tanınmış isim var.

Görüldüğü gibi disleksi olmalarına rağmen birçok tanınmış kişi çeşitli alanlarda önemli işler gerçekleştirmiş ve uğraştıkları alanların en önemli insanları arasında yer almışlardır. Yukarıda örnek verilen mucit, yazar, işadamı ve sanatçılar disleksi rahatsızlığının giderilebileceğini göstermektedir. Bu nedenle disleksi tanısı ne kadar erken belirlenip gerekli eğitim ve duygusal destekler sağlanırsa dislektik olanların topluma uyumu ve başarılı olmaları olanağı hızla sağlanır.