0

Demokrasiye sahip çıkarken cumhuriyetin kazanımları, değerleri göz ardı edilmemelidir. Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet, demokrasi ile iç içedir. Biri diğerinden ayrı düşünülemez. Atatürk'ün belirttiği gibi 'Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet biçimi demektir. Demokrasi ilkesinin en çağdaş ve mantıklı uygulamasını sağlayan yönetim biçimi cumhuriyettir.' Ege Cansen'in 2 Ocak 2010'da Hürriyet gazetesindeki yazısında vurguladığı gibi 'Cumhuriyet aslında muhteşem bir demokrasi projesidir. Zaten Cumhuriyet, o dönemin dilinde demokrasiyle özdeştir. Hakimiyet, kayıtsız koşulsuz milletindir, sözü kadar demokrasiyi doğru tanımlayan ikinci bir ifade bulunmaz.'

Bu nedenledir ki demokrasiyi ayrı, cumhuriyeti ayrı düşünmek ve ona göre davranışlar sergilemek çok yanlış bir yaklaşımdır. Çünkü demokrasi en yüce değerleri savunduğu gibi en bencil, en özel, en hoşgörüsüz değerleri de savunabilir. Oysa cumhuriyet kendini bütüne, kamuya, eşitliğe, yurttaşlık anlayışına adamıştır. Cumhuriyet yok edilir ya da göz ardı edilirse halkın sınırsız koşulsuz egemenliği ve kamu yararına bağlılık gibi değerlerden ve uygulamalardan uzaklaşılır. Demokrasi, sosyal eşitsizliği yaratan, birlik ve bütünlüğü bozan girişimlere açık olabilir.

Atatürk diyor ki: 'Demokrasi bir fikirdir, kafa işidir. Hükûmet ilkesi de bir adalet sevgisi, ahlak düşüncesini gerektirir. Demokrasi, ülke aşkıdır. Demokrasi özünde bireyseldir. Yurttaşlar, egemenliğe insan sıfatıyla katılırlar, demokrasi eşitliğe dayanır. Tüm bireyler aynı siyasal haklara sahiptirler.'

Cumhuriyet ve demokrasi, herhangi bir grubun ya da topluluğun tekelinde değildir. Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhuriyetin kazanımları, demokrasi bütün Türk ulusunun sahip çıkması gereken değerlerdir. Bireylerin düşünceleri ve görüşleri aynı olmayabilir. Demokrasiye içtenlikle inanıyorsa her birey, karşısındakinin düşüncesine saygı ve tahammül göstermek durumundadır. Bu, demokrasinin gereğidir.

Görülmüş ve yaşanmıştır ki eğitimi yandaş yetiştirmek, arka bahçeler oluşturmak için cemaatlerin ve dinci derneklerin güdümüne terk etmekle Cumhuriyetimiz, demokrasimiz, ülkemiz, birlik ve bütünlüğümüz için çok tehlikeli bir yol izlenmiştir. Dinci ve kinci kuşaklar yetiştirme, ya bir taraf ya da bertaraf anlayışı ile toplum birliği ve bütünlüğü zedelenmiş, bireyler birbirine karşı güvensiz duruma gelmiştir.

Demokrasi ve Cumhuriyetimize sahip çıkmanın temeli, Atatürk Devrimleri ve ilkeleri ışığında, akıl, bilim ve fenne dayalı; çağdaş, laik, çok okutan, düşündüren, sorgulatan, araştırıcı; yurt ve ulus sevgisi aşılayan; Cumhuriyetin kazanımlarına, değerlerine, demokrasiye sıkı sıkı bağlı kuşaklar yetiştirecek bir eğitim anlayışını değişmez bir ulusal eğitim politikası olarak uygulamaktır. Böylece Cumhuriyete ve demokrasiye kastedecek herhangi bir darbe girişiminin önü kesin olarak alınmış olacaktır.