Menkul kıymetleştirme likit olmayan aktiflerin (muhasebe terminolojisinde bilançodaki varlıkların) ihraç edilebilecek ve sermaye piyasalarında alım satımı yapılabilecek menkul kıymete dönüştürülmesidir. Bu kapsamdaki aktifler arasında konut amaçlı ipotekler, otomobil kredileri, kredi kartı alacakları ve kira ödemeleri yer almaktadır.
Aktif menkul kıymetleştirmesi teminatlandırılmış krediden veya aktife dayalı menkul kıymetlerden ya da üçüncü bir kişiye satılan diğer finansal alacaklardan farklıdır. Menkul kıymetleştirmenin temel unsuru iyi aktiflerin bir şirket ve finansal kurumun bilançosundan ayrılması ve yatırımcılara yüksek kalitedeki menkul kıymetlere dayanan aktiflerin kullandırılmasının sağlanmasıdır. Kurumlar için menkul kıymetleştirme finansmanın yeni ve ucuz bir şeklidir. Etkin kredi programları olup da sermaye kısıtı yaşayan finansal kuruluşlar için menkul kıymetleştirme aktiflerin bilançodan kaldırılması ve sermayenin daha fazla kredi tahsisi için serbest bırakılması anlamına gelmektedir. Aktif menkul kıymetleştirme alternatif bir fonlama kaynağı olabilmekte ve menkul kıymetler işlem hacmi geniş ve yüksek kredi derecesine sahip likit ürün olduklarından, ikincil piyasalarda aktif olarak alım satımı yapılabilmektedir. Yatırımcılar için menkul kıymetler benzer kurumsal tahvillere göre daha fazla getiri ve farklı yatırım araçları için çeşitlenme sağlamaktadır.
Üç tür aktife dayalı menkul kıymetler bulunmaktadır. Bunlar;
1. Ödeme Aktarmalı Menkul Kıymetler (Pass-through securitization): Bu tür menkul kıymetleştirmede alacaklar kredi veren kurumun bilançosundan çıkartılarak özel amaçlı kuruma satılmaktadır. Bu tür menkul kıymetlerde yatırımcılara vade ve faiz oranı bakımından birbirine benzer özellikler gösteren varlıklardan oluşan bir portföye ya da alacak havuzuna doğrudan ortak olma imkanı sağlanmaktadır. Ödeme aktarmalı menkul kıymetler kredi veren kurumlara riskli varlıklarını bilanço dışına çıkartma imkanı sağladığı için kurumların bilançoları daha risksiz hale gelmekte, böylelikle kurumlar daha iyi koşullarla ve ucuza fon sağlayabilme imkanına kavuşmaktadır. Bu tür menkul kıymetleştirmede kredi veren kurum, zaman içinde kullandırdığı kredilerinden doğan alacaklarını bir araya getirerek bir alacak havuzu oluşturmakta ve bunu özel amaçlı kuruma satmaktadır. Kredi veren kurum, özel amaçlı kuruluşa alacak havuzuyla birlikte alacakları üzerindeki bütün mülkiyet haklarını da devretmekte ve böylece alacakların kredi riski ile kredi veren kurumun kredi riski birbirinden tamamen ayrılmaktadır. Özel amaçlı kurum tarafından alacak havuzunu satın alma ve bunlara dayalı menkul kıymet ihraç etme işlerinin sorumluluğu özel amaçlı kurum adına bağımsız bir kuruluş olan yedd-i emin'e verilmektedir. Yedd-i emin, ayrıca, yatırımcıların korunması ve bilgilendirilmesi görevini üstlenmektedir.[1]
[1] Pelin Ataman Erdönmez, 'Aktif Menkul Kıymetleştirmesi', Bankacılık Dergisi, Sayı 57, Yıl: 2006, s.76-77