Baş ağrıları toplumumuzda %90 kişide görülen bir sorundur. Baş ağrısına yol açan bazı nedenler şunlardır; Kimyasal düzensizlikler, sinirlerde ve beyin içi ve çevresindeki damarlardaki hastalıklar ve genetik faktörler (Mesela migren ağrılarında ailesel geçiş iyi bilinmektedir.)
 

Op.dr. Kerem BıkmazNöroşirurji Uzmanı Op.Dr. Kerem Bıkmaz, erkeklerden daha çok kadınlarda görülen migren baş ağrısı, hava değişim dönemlerinde (mevsim dönümleri) daha çok tetiklendiğini söylüyor. Bıkmaz, “Migren baş ağrısı daha sık ev hanımlarında ortaya çıkıyor. Özellikle lodoslu havalarda migren sorunu yaşayan kişiler dışarıyla temastan uzak durmalı” diyor ve tipik migren baş ağrısı özelliklerini şöyle sıralıyor:

Ciddi zonklayıcı ağrı, bulantı ve bazen kusma, ışık ses ve kokulara hassasiyet.
 

Migren ağrısı başın bir yanında veya tüm başı etkileyebilir. Baş ağrısı erişkinlerde tipik olarak 4-72 saat sürerken çocuklarda saatlerce sürebilir. Fiziksel aktivite, yürüme ve eğilme vb., ağrıyı kötüleştirebilir.
 

Migren baş ağrısı sıklığı kişisel değişkenlik gösterir, bazen bir ayda defalarca veya yılda 1-2 kez veya daha nadir olabilir.
 

En çok 20-50 yaşları arasında görülen hastalık yüzde 75 oranında da genetiktir. Kadınlarda daha sık görülen migren 50 yaşından sonra azalabilir, hatta menopozla tamamen yok olabilir.
 

Migren hastalığının nedeninin tam olarak bilinemediğini ifade eden Op. Dr. Kerem Bıkmaz, “Beyinde seratonin ve endorfin düzeylerinde değişikliğin rolü olabildiğine inanıyoruz. Seratonin, yüz ve kafatası duyusunu sağlayan trigeminal sinir yollarıyla iletilen ağrıyı düzenleyen bir beyin kimyasalı. Trigeminal sinirler ise yüz, göz, burun, sinüsler kan damarları ve beyin kılıflarından kaynaklanan ağrılar için temel yollardır. Endorfini de beyin ve omurilik tarafından üretilen doğal ağrı giderici kimyasallar olarak özetleyebiliriz” diyor ve şöyle devam ediyor:
 

“Migren hastaları, ağrıyı tetikleyen faktörleri tespit ederek hayatlarını kolaylaştırabilirler, bu etkenlerin birkaçı ise şunlardır: Sağlıksız ve dengesiz beslenme, iklim değişikliği, parlak ışık, kötü kokular gibi çevresel faktörler, özellikle kadınlarda östrojen ve progesterone düzeylerindeki değişiklikler, hormonal dengesizlikler, kalp, damar ilaçları, uykusuzluk, stres... Migreni tetikleyen etkenlerden kaçınarak, baş ağrısı olduğunda akut tedavi yöntemlerinden faydalanarak ve yaşam tarzında değişikliklerle migren atak sayı ve şiddetini azaltılabilir. Ayrıca günlük rutinlerin belirlenmesi, düzenli egzersiz, östrojenin etkili tüketim maddelerinden uzak durulması gerekiyor.”