0

Türk vatandaşı olarak demokrasi adına bir gurur yaşadık.

TSK içindeki cuntacı ekibin Cuma gecesi başalattığı ama kısa sürede püskürtülen askeri darbe teşebbüsü, Türkiye'nin 21. Yüzyıldaki hedeflerini, planlarını ve geleceğini yok etme amaçlıydı.

Ankara üzerinde alçak uçuş yaparak korku salıp, daha sonra hiç acımadan, çekinmeden vatandaşına silah çeviren bu askerlerin karşısında, Türk milletti tek vücut olarak karşı durmuş, tankların önüne yatmış, polisin önünde kendini siper etmiş ve bu işe 'dur' demiştir.

Demokrasi adına, Türkiye'nin geleceği adına bu işi iyi yöneten bir Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın hakkını vermek lazım. Halkı demokrasiye sahip çıkması adına meydanlara davet eden bu ikili, büyük bir sorumluluk almış ve darbenin millet tarafından püskürtülmesine imkan tanımıştır.

Ekonomisini büyüten, toplumsal refahın zirveye taşındığı bir dönemde, Türkiye içinde yapılan ve yaptırılmak istenen bu darbe girişimi, ne istikrar ne de başka bir amaç taşır. Tek amacı var 'Vatana ve Millete ihanet.'

Fetö grubunun gözü dönmüş bu acımasız isimleri, acımadan bombayı MİT'in kampusüne, sokaklara, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine ve TBMM'ye atmış, masum insanların ölümüne neden olmuştur.

Her zaman görev yaptığımız TBMM'ye bomba yağdıracak kadar gözü dönmüş bu canilerin, asla ve katiyen af edilmemesi gerekir.

Teknik olarak vatana ihanet davasında idam yerine müebbet var. Ama bu darbe girişimi hayat bulsaydı, bu cuntacıların devlet yönetimini ve kendilerine karşı gelenleri idam etmekten de geri durmayacakları bilinmelidir.

Türkiye'nin nefes aldığı, ekonomisini büyüttüğü ve herkesin gıpta ile baktığı bir ülke olarak, bu darbe başarılı olsaydı, emin olun ülkemiz bir yüzyıl geriye giderdi.

Bunu da iyi analiz etmek lazım.

Gece karanlığında meydanları silah ve bomba sesleri aydınlatırken, yarınına inanmış gönül vermiş insanlar, ölümüne sokakta vardı. Ve ellerinde Türk bayrağı dışında da hiç birşey yoktu.

Bu satırların yazarı o heyecanı yerinde gördü. Yaralı insanları buldukları arabaya koyup hastaneye ulaştıran bu vefakar Türk milleti, bir oldu, diri oldu, beraber oldu.

Tek yürek olarak sokaklarda buluştu.

Ve demokrasisine sahip çıktı.

Bu zaferdir.

Ve mimarı da kim ne derse desin, nereye çekerse çeksin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım'dır.

Çocuklarımızın geleceği adına teşekkürler…