Son günlerde haber kanallarında şap hastalığının yeniden görülmeye başladığı duyuyoruz. Hayvancılığın zor günlerden geçtiği bu dönemde, et fiyatları almış başını giderken birde bu hastalığın görülüyor olması pek çoğumuzu tedirgin etmiştir. Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin belirttiğine göre bu yıl görülen şap virüsü daha ölümcül ve tehlikeli boyutta. 2025 yılı itibariyle yaşanan don, dolu, kuraklık gibi yaşanan sıkıntıların ardından son günlerde görülen bu hastalık nedeniyle de hayvan pazarları kapatılarak hastalık görülen illerde hayvan ticareti durduruldu.

Şap hastalığının en önemli nedeni arasında da sınırlarımızdan ülkemize yapılan kaçak canlı hayvan ve et girişlerinin olduğu vurgulanıyor. Canlı hayvan ve etin kaçak yollarla ülkemize girmesi hem insan hem de hayvan sağlığı açısından son derece tehlikeli.

Ülkemizde ilk kez 1957 yılında şap hastalığı görülmüştür. Hastalığın pek çok versiyonu bulunmaktadır. Bu da hastalıkla mücadeleyi zorlaştırmaktadır.

Hayvanlarda görülen bu hastalık ne yazık ki insanlara da bulaşabilmektedir. Bu durum çok nadir olarak görülse de pastörize edilmemiş süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi, hastalıklı hayvanların etlerinin tüketilmesi hastalığın insanlara bulaşmasına neden olur.

Şap hastalığının yayılımı hayvanlar arasında ise son derece hızlı ve çeşitli yollarla meydana gelebilir. Sağlıklı bir hayvanın ağır gibi kapalı ve kalabalık bir ortamda solumun ve salya yoluyla hastalık kapması mümkündür. Yine sağlıklı bir hayvanın hasta bir hayvanla aynı yem ve su kabından beslenmesi de hastalığa yakalanmasına neden olur. İnsanlarda bu hastalık da taşıyıcı olabilirler. Özellikle veteriner, çiftlik çalışanı gibi kişiler kirli el ve kıyafetlerle sağlıklı bir hayvana temas ettiklerinde hastalığı taşırlar. Şap virüsü uygun hava koşullarında rüzgarla birlikte kilometrelerce uzağa taşınabilir. Bu durumda bölgesel salgınlara yol açar.

Hastalığın insanlara bulaşması durumunda hafif ateş, ağız içinde yaralar, el ve ayaklarda kabarcıklar görülür. Bu belirtiler genelde kendiliğinden geçer.

Hayvanlarda hastalık görülmesi halinde ise yayılım son derece hızlıdır. Alınması gereken ilk önlem karantina uygulamasıdır. Enfekte bölgelerde hayvan hareketliliği kısıtlanmalı, biyogüvenlik önlemleri alınmalıdır.

Hayvanları hastalıktan koruyabilmek için aşılama faaliyetleri, hijyen koşullarının sağlanması önemlidir.