0

Vergi daireleri tarafından; limited şirket borcundan ortağın hissesi nispetinde taksitlendirme olanağı ve 25.11.2016 tarihinin önemi

Yasal düzenleme gereği limited şirketlerin amme borçları 6183 sayılı yasanın 48. maddesine göre, vergi daireleri tarafından tecil ve taksitlendirilebilmektedir.[1] 6183 sayılı yasanın 48. maddesine göre hangi borçların ne şekilde tecil ve taksitlendirmeye tabi tutulacağı yasa hükmünde belirtilmiştir. Buna göre, amme borçlusunun çok zor durumda olması gerekmektedir.[2] Ayrıca, amme borçlusunun amme borcunu ödeyecek çok zor durumda olmasının dışında başkaca koşullar aranmaktadır.[3] Ayrıca, konuyla ilgili Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan genel tebliğlerde konu ayrıntılı olarak açıklanmaktadır.[4]

Bu çalışmada limited şirket ortağı bir gerçek kişinin limited şirket borcundan payına düşen kısmı taksitlendirip-taksitlendiremeyeceği hakkında bazı açıklamalara yer verilecektir. Bilindiği gibi, limited şirket ortakları şirkette kanuni temsilci durumunda olmaması koşuluyla (sadece şirketin ortağı olması hali) toplam şirket borcundan payına düşen kısmı defaten ödeyerek borçtan kurtulabilir.[5] Bunun dışında yine limited şirketin kanuni temsilcisi olmayan normal ortak payına düşen kısmı 6183 sayılı yasanın 48. maddesine göre tecil ve taksitlendirme olanaklarını araştırması gerekmektedir. Ancak, yasal düzenleme gereği limited şirket ortakları şirket tüzel kişiliğinden paylarına düşen amme borcu kısmı için 6183 sayılı yasa md. 48 hükmü gereğince tecil ve taksitlendirme talep edememektedir.

Oysaki, anonim veya limited şirketlerde yönetim kurulu üyesi olmayan veya kanuni temsilci durumunda bulunmayan normal ortaklar şirketin bütün borçlarından sorumlu değildir.[6] Anonim ve limited şirketlerde ve hatta bütün sermaye şirketlerinde yönetim kurulu üyeleri şirket tüzel kişiliğinin bütün borçlarından sorumludurlar. Burada tek istisna anonim ve limited şirketlerde müdür veya yönetim kurulu üyesi olmayan normal ortaklar şirketin toplam borcundan kendi paylarına düşen borç miktarı kadar sınırlı sorumludurlar.[7]

Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Seri A Sıra No 1 tahsilat genel tebliğinde gerekli düzenlemeleri yaparak normal koşullarda taksitlendirilmeyen şirket borcundan ortağın payı kısmı kadar tecil ve taksitlendirme yolunu açması gerekir.

Hatırlanacağı üzere, yürürlüğe giren torba yasa 6111 sayılı kanuna bağlı genel tebliğlerde böyle bir yol açılmış ve sonuçta limited şirket ortağı ortaklıktan payı kadar olan kısmı bireysel olarak tecil ve taksitlendirme yapmıştır.[8] Yine yürürlüğe giren 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Yasa hükmüne göre ortaklar şirketin borçlarından dolayı hisseleri nispetinde taksitlendirme olanağına sahip bulunabilmektedirler.

Sonuç olarak gerekli yasal düzenlemeler yapılması ve en azından genel tebliğ bazında bir düzenlemeye gidilerek, Gelir İdaresi Başkanlığı şirket borçları ile ilgili ortaklar yönünden payı kadar kısmı, tecil ve taksitlendirme imkanlarını geliştirmesi zorunlu hale gelmiştir. Bu konuda vergi daireleri gerekli VEDOS yazılım programlarında düzenlemeler yapılmadığı için limited şirket ortaklarının payları kadar olan borçları taksitlendirme yapamamaktadırlar.[9]

Zaman zaman yürürlüğe giren taksitlendirme veya af yasaları sonucunda limited şirket veya anonim şirket ortakları (yönetim kurulu üyesi veya şirkette müdür durumunda olmayan normal ortaklar açısından) şirket tüzel kişiliğin toplam borcundan paylarına tekabül eden kısımları taksitlendirebilmektedirler.

Nitekim yürürlüğe giren 6736 sayılı çeşitli alacakların yapılandırılmasıyla ilgili vergi ve SGK borçlarında Limited şirket ortakları şirketteki payları nispetinde toplam borçtan yapılandırma yapabilmektedirler. Bununla ilgili 2/A dilekçe doldurularak, şirket ortağı tarafından imzalanarak vergi dairesine 25.11.2016 tarihine kadar sunulmalıdır. Vergi dairesi tarafından ise şirket borcundan ortağa tekabül eden tutar bulunarak, buna göre hesaplama yapılarak ortağın payına düşen tutar hesaplanacaktır. Bu hesaplamalar sırasında ortağın şirkete giriş, çıkış tarihi, şirkette müdür olarak bulunup bulunmadığı vb. konular araştırılacaktır. Gerekirse bu konuda Ticaret Siciline yazı yazılarak şirket ortağının şirkette kalış süresi tespit edilecektir.


[1] YILMAZ Kazım, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, Ce-Ka Yayınları, Aralık 2006, s.566

[2] KIZILOT Şükrü – ŞENYÜZ Doğan – TAŞ Metin – DÖNMEZ Recai, Vergi Hukuku, Yaklaşım Yayıncılık, Ekim 2006, s.299. ÖZBALCI Yılmaz, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Yorum ve Açıklamaları, Oluş Yayıncılık, s.473

[3] AY Hakan – ALPASLAN Mustafa – KAYA Eda, Vergi Uygulamalarında E-Tebligat ve E-Haciz, İzmir, Kasım 2011.

[4] Seri A Sıra No:1 Tahsilat Genel Tebliği. Genel prensip olarak, KDV borcu ve geçici vergiler tecil ve taksitlendirme kapsamı dışındadır. Bunun dışında taşıt alım vergisi, MTV, KDV, tarımsal stopaj vergiler de tecil ve taksitlendirme yapılmaz. Söz konusu tebliğ, 30.06.2007 gün ve 26568 sayılı RG'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

[5] Uygulamada şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacakları ile ilgili olarak ortaklar nezdinde borç bireyselleştirilip ortağın hissesi nezdinde ödeme emri düzenlenir. (Bkz. 6183 sayılı yasa mük. 35. md). Kendisine şirket hissesinden dolayı amme borcu için ödeme emri tebliğ edilen şirket ortağı bu ödeme emrini baz alıp 6183 sayılı kanunun 48. maddesine göre tecil ve taksitlendirme talebinde bulunabilmelidir. Uygulamada vergi daireleri VEDOP sistemi böyle bir talebe imkan tanımadığı için limited şirket ortağı toplam şirket borcundan payına tekabül eden kısmı tecil ve taksitlendirme yapamaz. Şirket ortağı bu payı kadar olan tutarı mali gücü yeterli ise ancak defaten ödeyebilmektedir.

[6] Bkz. YERLİKAYA G. Kürşat, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Şerhi, XII Levha Yayınları, s.206. Bkz. CANDAN Turgut, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, Maliye ve Hukuk Yayınları, Ocak 2011, s.171.

[7] Dnş. 3. D. kararı, 19.9.2012 gün ve E:2011/3923-K:2012/2969 sayılı karar.

[8] Bkz. 6111 sayılı yasa ve bağlı olarak yayımlanan 1 Seri Nolu Genel Tebliğ. RG: 12.03.2011 gün ve 27872 sayılı.

[9] ALPASLAN Mustafa – SAKAL Mustafa, Vergi Hukuku Uygulaması – I, Makale İnceleme ve Yorumlar, İzmir Ocak 2008, s. 283-313