'Büyük Buhran' 1929 yılında Amerika'da başlayan ve dalga dalga yayılarak Avrupa'yı da etkisi altına alan ve yıllarca devam eden bir ekonomik kriz olarak litaratüre geçti. Bu süreçte işsizlik ciddi oranda artmış, hisse senedi fiyatları düşmüş, birçok banka iflas etmiş ve bunların sonucu olarak toplam dünya üretimi %42, dünya ticareti ise %65 oranında azalmıştır. Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılan Koronavirüs salgını, finansal piyasalarda 'Büyük Buhran' dan sonra en hareketli yılı yaşamamıza neden oluyor. Salgını kontrol altına alabilmek için uygulanan karantina uygulamaları ve sınırların kapatılması küresel ekonomide büyük dalgalanmalara neden oldu.

Başta Çin olmak üzere üretimin birçok ülkede durma noktasına gelmesi, hisse senedi piyasalarının ve petrol fiyatlarının çok ciddi oranda düşüşler yaşanmasına neden oldu. Başta Fed ve Avrupa Merkez bankaları olmak üzere Merkez bankalarının piyasaya rekor seviyede likidite sürmeleri ciddi manada parasal genişlemeye neden oldu. Faiz oranları ve alternatif yatırım araçlarının getirilerinin düşük olması, sıcak paranın hisse senedi piyasalarına yönelmesine neden oldu ve hisse senedi fiyatları kriz V şeklinde bir toparlanma ile kriz öncesi seviyelerini yakaladı.

Yine hükümetlerin açıkladıkları teşvik ve destek paketleri piyasaların toparlanmasında önemli bir rol oynadı. Özellikle durma noktasına gelen havayolu ve karayolu taşımacılığı, turizm, kongre – fuar ve hizmet sektörleri bu destek paketleri ile ayakta durmayı başardı.

Şimdi herkesin gözü tüm bu gelişmelere neden olan Koronavirüs salgını ile ilgili geliştirilmesi beklenen aşı ve ilaçtan gelecek olumlu haberlerde. Karantina uygulamaları ve havaların ısınması ile etkisi azalan virüs, kış aylarının gelmesi, okulların açılması ve tatil dönüşü işbaşı yapılması ile ikinci dalga oluşması ihtimali üzerinde duruluyor. Bu süreçte ilaç ve aşıdan güzel haberler gelmesi veya virüsün mutasyona uğrayarak etkisini kaybetmesi salgının piyasalar üzerindeki baskısının sonlanmasına neden olabilir.

Yurtiçi Yatırım Araçlarının İlk 6 aylık Performansları

Kriz ortamlarının gözde yatırım aracı olan altın, faizlerin düşük olması, ekonomik belirsizlik, koronavirüs tedirginliği ve likidite bolluğu ile yılın ilk yarısında %35 ile yatırım araçları arasında en yüksek getiriyi sağlamış oldu.

Yeni yatırım araçları arasında kendisine yer bulmaya çalışan ve konvansiyonel finans piyasaları tarafından oldukça riskli bulunan Bitcoin, yılın ilk yarısını dolar bazında %25'lik bir artı ile tamamladı.

Amerikan Doları %15'lik bir artış ile altından sonra en iyi getiri sağlayan para birimi olarak dikkat çekti.

Borsa tarihinde bir ilk yaşanıyor. Bist 100 endeksi yılın ilk yarısında %1,8 değer kazanırken, sanayi endeksi %8,1 Bist 100 dışı hisseler ise % 37 değer kazandı. Küçük hisse senedi fiyatları artarken, bankacılık endeksi %16,6 düştü.

2020 yılında borsada ilk kez yatırım hesabı açtıran 500.000 civarı yatırımcının varlığı, piyasanın risk iştahı, likide bolluğu ve alternatif yatırım araçlarının getirilerinin oldukça düşük olması borsayı oldukça cazip kılıyor.

Borsada yabancı yatırımcının oranı azalırken, bu boşluğu yerli yatırımcıların doldurması yine yaşanan ilklerden. Bir sonraki yazımızda bu konuyu işleyelim.