Sanırım hiç bir şeyin önemi yoktu. Ne yanı başımızdan geçen ambulansın ne rüzgardan dağılan saçlarımın. Gözlerine odaklanıp kalmıştım. Dünyaya ait değil gibiydi, o kadar hayat dolu ve içtenlikte gülümsüyordu ki ...

Bir an sendeledim… Kolumdan tuttu. Gözlerim gözlerine hapsolmuştu. İçimden çok garip şeyler geçiyordu. Ona bir adım atıp gözlerinden öpmek istiyordum. Kolumu tutan ellerine baktım. Sımsıkı ve içtenlikle kavramıştı. Sanki 'seni hiç bırakmam' der gibi... Dudakları bir şey söylemek istercesine aralandı... Söyleyemedi. Bakışları derinleşti.

Bir anda savruk bir rüzgar saçlarımı tekrar dağıttı. Kolumdan çektiği elini saçlarıma götürdü. Gözlerimi kapatan saçlarımla gözlerimi araladı. Gülümsedi. O gülümserken tüm zamanın durmasını diledim. Benim için zaman durdu.

Gülümsemesini her zaman kalbimin derinliklerine kazıyıp oradan ayrıldım.