Korkunç günler yaşıyorum. İçimdeki yoğun acı ve mutluluk karışımı his beni karamsar düşünmeye zorluyor. Oysa hep güçlüyüm diye övünürdüm. Ölmek isteyip varlığına tutunuyorum. Biz ölmek isteyip hayata dört elle sarılanlardanız. Bastırılmış duygularımla savaş halindeyim. İçimde savaş var! Sana karşı olduğu çok aşikar. Ama neden diye kendimi sorguladığımda yanıtı uykusuz geçen geceler veriyor. En sonunda uykuya dalıyor bu yorgun beden. Ve günaydın! Güneş gibi doğuyorsun bir anda yarınıma...

Hemen ardından baharın geldiğini hissediyorum, ve çiçeklerin kokularını açık penceremden alabiliyorum. Oysa güneş parlak iken güzeldir. Yanındayken duyduğum huzur güneşin parlaklığı kadar etkileyici benim için. Seni düşününce tüm korkunç şeyler siliniyor hayatımdan.

Çok uzaklara gidip unutmak istiyorum her şeyi. Kaybolmak belki... Ve bir bahçe hayal ediyorum. İçinde özgürce balkabakları ve çilekler yetiştirebileceğim. İçinde lunaparkı da olmalı. Ve sen de ol... huzur ve sen. Gerisini çok düşünemiyorum. İçimde sana karşı biriktirdiğim yüklü miktardaki huzurla gidelim buralardan. Güneşin tepede olduğu, kuşların şarkılar söylediği bir gün olsun. O bahçeye ya da bize en uygun harikalar diyarına. İşte o gün kendime engel olamam ve huzurunla dans ederim. Ve sen işte o zaman bana yeniden aşık olursun.