0

Herhangi olası bir başarısızlık ihtimaline karşı yedek bir planın olması, çoğumuza akıllıca geliyor. Olaylar her zaman beklediğimiz gibi gelişmeyebiliyor, hesapta olmayan engellerle karşılaşabiliyoruz. Bir işe kalkışırken genellikle B Planı da hazırlıyoruz ve zorda kaldığımızda yedek planı uygulamaya koyuyoruz.

Ancak, alternatif plan bulundurmak konusunda gerçekleştirilen yeni bir araştırmanın sonucu oldukça şaşırtıcı:

'Yedek bir planın olması, başarı şansını düşürebilir!'

Wisconsin ve Wharton Üniversitelerinde gerçekleştirilen araştırmalarda, bilim insanları iki farklı gruptaki deneklere başarmaları için aynı görevleri verdiler. Birinci gruptaki deneklere görevlerini sadece belirtilen yöntemler ve şartlarda gerçekleştirebileceklerini söylediler. İkinci gruptaki deneklere ise, başarısızlık durumunda farklı yöntem ve şartları da düşünebilecekleri ve uygulayabilecekleri bilgisi verildi. Yani birinci gruptaki deneklerin verilen görevi başarabilmek için hiç bir alternatif yedek planı yokken, ikinci gruptaki deneklere 'B Planı' yapabilmeleri için izin verildi.

Her bir deneyin sonucunda, 'B Planı' düşünen kişilerin kendilerine verilen görevi yaparken, yedek planı olmayan kişilere göre daha az başarılı oldukları tespit edildi. Araştırmacılar deneylerin sonucunda 'yedek bir plan yapmanın, hedefe ulaşmaya gerçekten de olumsuz etkileri olacağı' konusunda hemfikir oldular. Araştırmaların sonucuna göre 'B Planı' yapan denekler, hiç bir yedek planı olmadan doğrudan görevlerini yapmaya odaklanan deneklere göre %33 oranında daha az başarılı oldular.

"Kişisel bağlılık, sadakat ve özveri gerektiren işlerde B Planı yapmayın"

Araştırmacılar özellikle yeni bir projeye başlarken veya belirli bir hedefi gerçekleştirmek için çalışırken ve yüksek derecede kişisel bağlılık, sadakat ve özveri gerektiren vazifelerde başarı için 'B Planı' yapmamayı tavsiye ediliyor. Çünkü hedefe ulaşmak için başka bir yolun olmayışı kişiyi hırslandırıyor, konsantrasyonu arttırıyor, yoğun bir motivasyonu ve hedefe odaklanmayı sağlıyor.

Tarihte pek çok büyük kumandanın geçtikten sonra köprüyü yaktığına veya karaya çıktıktan sonra gemileri batırdıklarına dair örnekler yer alıyor. Bu davranış, hedeflenen başarı için gidilecek tek bir yol olduğunu gösteriyor. Çanakkale savaşı esnasında 57'nci Piyade Alayına; 'Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum' diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün geri çekilmek gibi bir 'B Planı' yoktu. Bu emir, zaferden başka hiç bir yolun bulunmadığına dair iradeyi, inancı ve kararlılığı ortaya koyuyordu.

Peki, araştırmanın bu sonucu hiç bir konuda asla yedek planlar yapmamalıyız anlamına mı geliyor? Hayır. Araştırmacılar günlük hayatın olası risklerine ve beklenmeyen durumlara karşı tedbirli olmak için farklı planlar düşünülebileceğini belirtiyor. Çalışılacak konu hakkında bilgi eksikliği varsa ve çok bilinmeyeni olan durumlarda farklı gelişmelere göre değişik senaryolar hazırlamak ve birden fazla alternatif plan yapmak başarılı bir sonuç elde etmek için gerekebiliyor. Ve hatta bazı çok özel durumlarda 'B Planı' değil, 'C', 'D' ve hatta 'E' planları bile yetmeyebiliyor:

Akıl hastanesinde deliler bir araya gelip kaçış planı yaparlar. Elebaşları planı anlatır: 'Arkadaşlar! İlk önce büyük bir kütük bulacağız. Bu kütükle koğuştaki birinci kapıyı, sonra avludaki ikinci kapıyı ve daha sonra da bahçenin sonundaki üçüncü kapıyı kıracağız ve sokağa çıktıktan sonra herkes başının çaresine bakıp kaçacak.' Delilerden birisi elebaşlarına sorar: 'Ya kapılardan biri kırılmazsa?' Lider kararlı bir şekilde cevap verir: 'Kapıyı kırana kadar vuracağız!' Bir diğer deli lidere sorar: 'Ya peki kapı kırılmaz da kütük kırılırsa?' Lider cevaplar: 'İçimizden en şişman olanı kütük olarak kullanacağız.' Sabah olunca iri bir kütük bulurlar, doğruca birinci kapıyı kırarlar, sonra ikinci kapıya koşup onu da kırdıktan sonra üçüncü kapıya yönelirler. Ancak üçüncü kapının önüne geldiklerinde, kapının ardına kadar açık olduğunu gören elebaşları bağırır: 'Arkadaşlar! Plan bozuldu, çabuk koğuşa geri dönün.'