0

Kesin sonuçlar açıklanmamasına rağmen, Anayasa Değişikliği halkın yüzde 51.4 oranındaki evet oyu ile kabul edilmiş durumda. Yüksek Seçim Kurulu'nun referandum ile ilgili kararlarından bazıları hukuki açıdan tartışılmaktadır. Bu nedenle farklı yorumlar ve bu yorumlara bağlı beklentiler söz konusu. Ancak reel yaşam, Anayasa Değişikliği sonucunda oluşan 'Yeni Anayasa' kurallarına göre devam edecek. Reel yaşamın uyacağı yeni kuralların önemli düzeyde ortaya çıkacak etkisinin yönetimini iki başlık altında toplayarak irdelemek mümkün: 'Hedeflenen Değişimin Yönetimi' ve 'Düşüşün Yönetimi'.

Hedeflenen değişimin yönetimi, devletin istemine göre şekillendirilerek gerçekleştirilmek istenecektir. Bu konuda önce uyum amacıyla yasalarda gerçekleştirilecek değişikliklere ilişkin yasa tasarıları ile gerekli yeni yasa tasarıları hazırlanacaktır. Bu değişimin gerçekleştirilmesinde tasarıların hazırlanmasında devlet kavramı içinde Cumhurbaşkanlığı bürokrat (danışmanlar dahil) kadrosu ile ilgili Bakanlıkların bürokrat kadrosu görev yapacaktır. Ancak son sözü Cumhurbaşkanlığı bürokrat kadrosu söyleyecek. İktidar partisi AK Parti'ye mensup milletvekillerinin fonksiyonu ise, bu taslakların ancak Cumhurbaşkanlığı adına gelecek değişiklikler hariç aynen yasalaşmasını sağlamak görevini yerine getirmek olacak. AK Partili milletvekillerinin katkısı yok denecek düzeyde kalacak. Ancak referandumda birlikte hareket ettikleri MHP'nin değişime ilişkin uyum yasa tasarılarının ya hazırlığı aşamasında veya TBMM'deki görüşmeler sırasında önemli düzeyde katkıları olacak.

Hedeflenen değişimin yönetimi sürecinde uyum yasalarının mecliste görüşülmesi sürecinde muhalefet partilerinin dolayısı ile bu partilere mensup milletvekillerinin önemli fonksiyona sahip oldukları için sorumluluklarının düzeyi yüksektir. Muhalefet partilerinin önemli fonksiyona sahip olmaları, uyum yasalarının; kendileri ile aynı yönde hareket etmiş olan yüzde 48.6 oranındaki seçmenin haklarını korumak ve onların yaşamlarının sürdürülebilirliğini güvence altına almak amacıyla düzenlemelere katkıda bulunmaktır. Muhalefet partileri alışılmış engelleme süreçlerini uyum yasalarında gösterme lüksleri yoktur. Amaç uyum yasaları düzenlenirken yüzde 48.6 oranındaki seçmenin haklarını koruyacak ve güvence altına alacak yasa maddeleri konusunda iktidar bloğunu ikna etmek olmalıdır.

Bu süreçte özellikle tartışma programı düzenleyen merkez medyaya mensup TV'lere hem sorumluluk hem görev düşmektedir. TV'ler olumsuzluk içeren tartışmalar ve tartışmacılar yerine ikna ve yaratıcı gücü yüksek tartışmacılara yer vererek ciddi bir kamuoyu oluşturulması ortamı sağlayarak yaşanabilir Türkiye için katkıda bulunmalıdırlar.

Düşüşü yönetmek ise hayır oyu veren halkın ve bu kesime öncülük edenlerin işi olacaktır. Buradaki düşüş kavramı alışılmış değerlerin aşınması ve yavaş ya da hızlı bir şekilde yok olmasına ilişkin tüm olguların toplamını kapsamaktadır. Düşüşü yönetmek kavramı ise; alışılmış değerlerin aşınması ve yavaş ya da hızlı bir şekilde yok oluşuna karşı gösterilecek direncin başarılı olmasını sağlamak amacıyla ortaya konacak duruş ve eylemlerin bütününü içermektedir. Bu konuda ortaya konacak direncin başarısı Anayasa Değişiklik önerisine dahil edilmeyen bazı olguların uyum yasalarında yer almalarını sağlamak olacaktır. Bu konunun çok kapsamlı bir şekilde incelenmesi gerekir. Bu yazıda 'düşüşün yönetimi' olgusuna dikkati çekmekle yetineceğiz. Referandumun kesin sonuçlar açıklandıktan sonra bu konu tartışılmak üzere tekrar ele alınacaktır.