Kareografi muhteşemdi. Lefter baş köşedeydi. "Remember your history, make your victory" - "Tarihini hatırla, zaferini hazırla" cümlesi özellikle takıma yeni katılan oyuncular için çok önemliydi. Tüm gösteri tüyler ürperten cinstendi.

Galatasaray eksiklerine rağmen eldeki imkanlarıyla beklenen kadroyla sahadaydı. Fenerbahçe de ise Levent - Archie, Talisca - Nesyri değişiklikleri vardı beklentinin aksine. Belki de son Avrupa maçında John kırmızı kart görmese, sahada olabilirdi. Maç kafa kafaya başladı umulduğu gibi. Kanımca özellikle Fenerbahçe'li yeni oyunculara derbinin önemi o kadar iyi anlatılmış ki henüz ilk dakikalarda atağa kalkan Barış'ı sol kanatta karşılayan sarı lacivertlilerin sağ beki Semedo'ydu. Nene ise büyük bir iştahla Semedo'nun pozisyonuna konuşlanmıştı Barış Alper topu o tarafa yollarsa diye.

İlk 20 dakika karşılıklı birbirlerini yoklamayla geçen oyunda, bu dakikadan sonra Galatasaray maçın dengesini kendi lehine çevirdi. Osimhen'nin kafası auta çıktıktan sonra Sane'nin hem Alvares'i hem de Sikriniar'ı ekarte ederek yaptığı vuruş Oosterwolde'ye çarpınca, Ederson kontrpiyede kaldı. İlk düdükle beraber Osimhen ve Barış ile pres yapan sarı kırmızılılar, bu ikiliye Sara'nın katılmasıyla önde baskıyı üçlüyle yapmaya başladı. Atılan golde Skriniar sarı kart görmek istemeyince Galatasaray adına gelen gol kaçınılmazdı. Skriniar bu pozisyonda sarı kart görmek riskini göze almalı ve Sane'ye mutlaka oyun kuralları içinde faul yapmalıydı.

İlk yarının Notu: Fenerbahçe kanatlarını kullanamadı. Asensio'nun son çeyrekte gelen iki şutuna rağmen İspanyol oyuncu diğer maçların aksine oyun kuruculuk rolünü başarıyla yerine getiremedi. Dolayısıyla sarı lacivertliler ilk yarıda tehlikeli ataklar geliştiremediler. Bunda Alvares'in de defansa çok gömülüp savunma içinde kalmasının ve tek hatta oynamasının etkisi de vardı.


DURAN; "DURAMAYIZ" DEDİ!

Alvares ilk defa 52. dakika rakibin ceza alanına yaklaştı. Bu, ilk yarı için aldığım notu da doğruluyordu. Oyuna hükmedemeyen Fenerbahçe'de Alvares zaten defansın önünde çapa görevindeyken defansa bu kadar yakın oynamasında Tedesco'nun hatasının büyük olduğunu düşünüyorum çünkü Meksika'lı oyuncusunu hem kendisini ve meşin yuvarlağı öne atması konusunda kenardan konuşup uyarmalı ve ikna etmeliydi.

İtalyan hocanın yapacağı tek bir şey vardı. Talisca net santrafor olmasa da, Anderson ve John'un oyuna girip üçüncü bölgeyi forse etmeliydi. Beklenen de oldu. Önde iki tehlikeli oyuncuyla son yarım saat Fenerbahçe daha etkili oynasa da, baskı kursa da yeterli tehlikeli pozisyona girilemedi. Derbi'ye noktayı koyan oyunun son bir kaç dakikada oyuna giren Levent'in nefis ortasına Duran'ın yaptığı muhteşem kafa golüydü.

Gecenin Notu: Galatasaray'ın en iyisi slalom yaparak golü atan Saney'di. Fenerbahçe'de göze çarpan tek oyuncu yoktu bence. İlk yarı kötü oynayıp ikinci devrede daha iyi oynayan sarı lacivertlilerdeyse golün olmasını sağlayan Talisca - Levent - Duran üçlüsünü sayabiliriz. Çok düşük performanslı Alvares kenara gelmeli, İsmail oyunda kalmalıydı. Asensio ritmini bulamayınca, İspanyol oyuncu oyuna ağırlığını koyamadı.