Kimi zaman susmalısın derdi annem
Konuşacak bir şey olmayınca gevezelik yapmak iyi değildir
Biz en çok ayrılırken susup kalıyorduk.
Birde hüzünlendiğimizde, çaresiz kaldığımızda...
Ve en çokta babamız öldüğünde susmuştuk
Anımsarken anıları, anılar dağlarken yüreğimizi biz susup kalıyorduk
Susuyorduk hep acılarımızda
Sen bilir misin sevdiklerinin yokluğunu
Sen bilir misin, bir anne için evladını kaybetmesinin acısını
Sen bilir misin, yokluğunda giysilerini kokladığını
Geride kalan fotoğrafının en kıymetli eşyası olduğunu
Ve her dokunuşunda elleri fotoğrafına,
Ellerinin değil yüreğine ateş düştüğünü
Can damarlarının kanadığını,
Ateşler içinde kavrulduğunu bilir misin?
Sen yüreğin ateşe düşmesini bilir misin?
O ateş öyle bir ateştir ki
Denizlerin suyu söndüremez alevini
Sen bilir misin ayrılıkların acısını?
Bir evlat acısını, bir babanın yokluğunu, bir annenin özlemini bilir misin?
Evin içinde yok olan bir ayak sesini başka neyle doldurabilirsin?
Bir sevginin boşluğunu hangi sevgi doldurabilir ki
Kim bir başkasının yerine geçebilir ki,
Beni göğsünde kim uyutacak annem?
Kim yok edecek içimdeki acılarımı?
Kim durduracak gönlümdeki yaprak dökümünü?
Kim su verecek kuruyan yanlarıma?
Kim sevecek beni annem?
Hasta olduğumda kim üzülecek?
Bıkmadan, usanmadan, yorulmadan kim bakacak bana?
Beni kim sevecek?
Karşılıksız çıkarsız kim sevecek?
Kim tutarsa ellerimi, ellerinin sıcaklığını yüreğimde hissedeceğim?
Ben kime sarılacağım yokluğunda?
Sımsıkı kim sarılacak bana?
Beni kim sevecek annem?
Beni kim sevecek...