Son zamanda dillerden düşmeyen ve hızla dünyaya yayılan matcha, camellia sinesis bitkisinden elde edilen bir çay türüdür. Aslında bir tür yeşil çaydır da diyebiliriz. Ancak yetiştirilmesi yeşil çaydan farklıdır. Çiftçiler hasattan 20 ila 30 gün önce bitkileri doğrudan güneş ışığından kaçırmak için üzerlerini kapatarak gölgede kalmalarını sağlarlar. Bu koruma, klorofil üretimini artırarak daha koyu görünmesine ve antioksidan içeriğinin artmasını sağlar. Çay yaprakları toplandıktan sonra, saplar ve damarlar çıkarılır ve yapraklar ince bir toz haline getirilerek matchayı oluşturur. Bu toz sadece çay olarak değil smoothielerde, pastalarda, keklerde, kahvelerde de kullanılmaktadır.

Matcha'nın yararlarından bahsedecek olursak;

- Antioksidan içeriğinin yüksek olmasından dolayı hücreleri hasarlara karşı korur.

- Kanser hücre oluşumunu yavaşlatır.

- Kalp, karaciğer sağlığını korur ve beyin fonksiyonlarını da destekler.

Ancak unutulmamalıdır ki matcha bir çeşit yeşil çaydır ve yüksek miktarda kafein içerir. Bu da bazı kişilerde uyku düzensizliği, baş ağrısı, çarpıntı yapabilir.

Bunların yanı sıra matcha 2 bardaktan fazla tüketilmemelidir. Matcha tüketimi yetiştirildiği toprakta bulunan pestisitler, kimyasallar ve arsenik gibi bakterilere maruz kalma olasılığını artırabilir. Ayrıca mide bulantısı, karaciğer toksisitesine sebebiyet verebilir. Dengeli bir beslenme ile birlikte ara sıra matcha tüketilebilir ancak matcha üzerine yeterli çalışma bulunmadığından kesinlikle tüketilmeli diyemeyiz.

Peki nasıl hazırlarız?

1-2 çay kaşığı yani 2-4 gram kadar matchaya 60 ml sıcak su ekleyerek oluşan karışımı çırparak geleneksel matcha çayınızı hazırlayabilirsiniz. Çayınızın kıvamını su miktarını değiştirerek kendi tercihinize göre ayarlayabilirsiniz.

Bizlere @nutritiondiariess instagram hesabımızdan ulaşabilirsiniz.