Hürses (İstanbul) - Erdem Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Zeynel Abidin Erdem, 1 Kasım seçimleriyle vatandaşın istikrara ve güvene oy verdiğini söyledi. Erdem, 'Halkımız 1 Kasım seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi'ne olan güvenini bir kez daha ifade etmiştir ve alınan bu sonuç ülkemizin istikrarına, ekonomisine, huzuruna, emniyetine, yaşam tarzına ve birçok konuya ilaç gibi gelmiştir' dedi. Dr. Zeynel Abidin Erdem, 1 Kasım milletvekili seçimlerini şöyle değerlendirdi:

'Halkımız 1 Kasım seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi'ne olan güvenini bir kez daha ifade etmiştir ve alınan bu sonuç ülkemizin istikrarına, ekonomisine, huzuruna, emniyetine, yaşam tarzına ve birçok konuya ilaç gibi gelmiştir.

Yüksek bir katılım oranıyla gerçekleştirilen genel seçimlerde milletimiz, büyük bir olgunlukla iradesini sandıkta göstermiştir. Böylece Türkiye güçlü ve sağlam bir demokrasi geleneğine sahip olduğunu bir defa daha ortaya koymuştur.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında ülkemizin son oniki yılda ekonomi, siyaset, uluslararası ilişkiler ve diğer bir çok alanda göstermiş olduğu üstün başarılar ile bugün Türkiye, dünyanın 17. Büyük ekonomisi olarak istikrarını korumaktadır. Son seçimde alınan sonuçlar, ülkemizin geleceği için ekonomik konumunu daha iyi bir noktaya taşıma imkanı sağlamıştır.

1 Kasım'da da bütün yüreğim ile desteklediğim hükümetimizin tekrar iktidar olması için tüm imkanlarımızla çaba gösterdik.

Yeniden ve güçlü bir AK Parti iktidarının sandıktan çıkmış olması, ülkemizde ve memleketimiz Mardin'de istikrar, huzur ve güvenin daha da güçlenmesi açısından bir fırsattır.

Mardin'imizde seçilen her milletvekilimizin Mardin için çalışacağına inancım tamdır. Sayın Prof. Dr. Mithat Sancar ve HDP Milletvekillerimizin, Sayın Orhan Miroğlu ve en genç milletvekilimiz Sayın Ceyda Bölünmez Çankırı'nın Mardin'e yakışan barışa, güzelliğe, anlayışa, anayasaya uyan, kanuni şartların yerine getirilmesini sağlayıp, yasa dışı eylemlere müsaade etmeyeceklerinin beklentisi içindeyiz.

Mardin, 7 Haziran seçimlerinden sonra oluşan yapay ve hakkedilmemiş bir terör eylemi içerisine düşen Türkiye'nin, bulunduğu nokta itibariyle en fazla etkilenen şehirlerden biri olmuştur.

Mardin'in en büyük gelir kaynağı yerli ve yabancı turistlerin otelleri, geçmişte olduğu gibi doldurmalarını sağlayacak, vatandaşımızın gelirini arttıracak, huzurunu, güvenini tesis edecek ortamın beklentisi içindeyiz.

Mardin'de kardeşçe oturup kardeşçe konuşmanın çözüme ulaşmanın anahtarı olduğuna inanıyorum. Ülkemize ve Mardin'imize hayırlı olmasını diliyorum.'

İşadamı Çetin Tüfekçioğlu: "Eşitlikçi bir Türkiye herkesin özlemidir"

İşadamı Çetin Tüfekçioğlu ise 1 Kasım seçimlerini şöyle değerlendirdi: '7 Haziran seçimleri Türkiye'de çok şeyleri değiştirmiştir. Millet 13 yıldır devam eden Ak Parti iktidarının getirdiği olağan yıpranmışlığa çeki düzen verilmesini ve muhalefet partilerine de dikkat etmeleri mesajını vermiştir. Ancak bunu 1 kasım seçimine kadar en iyi okuyan değerlendiren ve bundan ders çıkaran Ak Parti olmuştur. Seçmenin bu mesajını yanlış algılayıp, hatalı politikalarına devam eden muhalefet partileri de yine seçmen cezalandırmıştır.

Ülkelerin kalkınması, refahı ve saygınlığı ekonomik üstünlükler paraleldir ve eşdeğerlidir. Bunu için de siyasi istikrar ve güçlü hükümetler gerekmektedir. Siyasi istikrar olmadığı ülkelerde bu olgunlar gerçekleşemez

1 Kasım seçimleri Türkiye'de istikrarı sağlamakla beraber güçlü bir hükümet kurma imkanı da getirmiştir. Koalisyonlardan ülkemiz, 90'lı yıllarda çok şey kaybetmiştir. Koalisyon deyim yerindeyse kaos üretmektedir. Hatırlandığı gibi 30'dan fazla banka batırılmış, döviz iki katına, faiz bir gecede 7 ile 8 binlere fırlamış, enflasyon hortlamıştı . Bunun vebalini de Türkiye Cumhuriyeti ve dolayısıyla yoksul halk çekmiştir.

Bunun bilincinde olan seçmen oyunu tam istikrar, koalisyonsuz ve güçlü devlet yönetimi yönünde kullanmıştır.

Kurulacak hükümetin bu olumsuzlukların bilinciyle yatırımlara devam edeceğini ve Türkiye'yi hak ettiği refah seviyesine taşıyacağı umudu ve temennisindeyim.

Şuanda devletin kasası dolu, döviz rezervleri yüksek, TL'nin uluslararası konjonktürde saygınlığı üst düzeydedir. Bunun getirdiği ekonomik rahatlıkla Türkiye'nin sosyal, hukuk, demokratik anlayışı yüksek ve eşitlikçi bir anlayışla yönetileceğine gerçekten inanıyorum

Yoksul halk, esnaf, dar gelirli ve çalışan kesimin bu hükümete verdikleri desteğin karşılığını isteyecek ve alacaktır.

Müreffeh, sağlıklı, demokratik, hukuk ülküsünden ayrılmayan ve eşitlikçi bir Türkiye herkesin özlemidir.'