Ticaret Bakanlığı tarafından e-ticaret sektöründeki işbirliklerini güçlendirmek, yenilikçi çözümleri öne çıkarmak ve dijital ticaretin toplumsal ve ekonomik etkisini büyütmek hedefiyle düzenlenen Türkiye e-Ticaret Haftası başladı.
Anadolu Ajansının (AA) Global İletişim Ortağı olduğu, Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye e-Ticaret Meclisi'nin katkısıyla İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen program, "Future-Commerce/Geleceğin Ticareti" temasıyla gerçekleştiriliyor.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın katılımıyla düzenlenen açılışta konuşan TOBB Başkan Yardımcısı Tamer Kıran, birincisi olması bakımından ayrı bir anlam taşıyan bu etkinliğin her yıl daha da büyüyerek sektör geleneğine dönüşmesini dilediğini ifade etti.
Kıran, e-ticaretin sürdürülebilir bir şekilde gelişiminin üretimle güçlü bir etkileşim kurması halinde mümkün olabileceğini belirterek, "Sadece satış kanallarının dijitalleştirilmesi ülkemizin koyduğu hedeflere ulaşmak bakımından yeterli olmayacaktır. Üretim altyapımızın da bu dönüşüme ayak uydurması, hatta bu dönüşüme yön vermesi kaçınılmaz bir gerekliliktir. E-ticaretin büyümesi ancak üretimin bu büyümeyi karşılayacak hız ve esneklikle gelişmesiyle mümkün olabilecektir. Çünkü dijital vitrin ne kadar güçlü olursa olsun arkasındaki üretim kası yeterince gelişmemişse kalıcı bir büyüme sağlamak mümkün olmayacaktır. Bu bakımdan satış kısmında olduğu gibi üretim tarafının da dijitalleşmesi, ölçeklenmesi ve katma değer üretme kapasitesinin artırılması elzemdir." dedi.
Uluslararası kuruluşların küresel büyüme tahminlerine değinen Kıran, küresel büyümenin 2025'te yüzde 3,2, 2026'da yüzde 3,1 seviyesinde gerçekleşmesinin beklendiğini ifade etti.
Kıran, küresel büyümede düşüş eğilimi gözlenirken üzerinde hassasiyetle durulması gerekenin geçmişteki eğilimin aksine dünya ticaretindeki büyümenin global büyümenin altında kalacak olması olduğunu dile getirerek, "Uluslararası Para Fonu (IMF) tahminlerine göre, 2025 yılı sonunda satın alma gücü paritesine göre dünyanın 11'inci, Avrupa'nın ise 4'üncü büyük ekonomisi Türkiye olacak. Buna karşın Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre mal ihracatında 23, hizmet ihracatında ise 22'nci sıradayız. Jeopolitik gerilimlerin arttığı bir dönemde Türkiye'nin global ticarette hak ettiği payı alabilmesi için bakanlıklarımız, platformlarımız ve üreticilerimizin üzerine büyük sorumluluk düşmektedir. Bu nedenle katma değerli üretime odaklanmalı, orta ve yüksek teknoloji içeren ürünlerle ticaretimizin niteliğini artırmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.
- "E-Ticaret Haftası'nı Türkiye'nin bölgesel ve küresel dijital ticaret vitrini olarak görüyoruz"
Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürü Adem Başar da ticarette geleneksel yöntemlerin yerini veri, teknoloji ve yapay zeka odaklı sistemlerin aldığı bir dönüşümün yaşandığını ve bu dönüşüm sürecinde e-ticaretin, ekonominin, girişimciliğin, üretimin, istihdamın ve lojistiğin, hatta uluslararası ticaretin yeniden şekillendiği bir platform haline geldiğini söyledi.
Başar, Türkiye E-Ticaret Haftası'nı bu nedenle Türkiye'nin bölgesel ve küresel dijital ticaret vitrini olarak gördüklerini belirterek şöyle konuştu:
"Dünya ekonomisi son 10 yılda büyük bir dönüşüm geçirdi. Dijitalleşme dalgası küresel ticaretin yönünü değiştirdi. Artık ülkelerin ekonomik büyüklüğü sadece fabrikalarıyla, üretim kapasiteleriyle değil, veri kullanımındaki yetkinliğiyle, teknolojik altyapısıyla ölçülmekte. Yapay zeka, makine öğrenmesi, bulut teknolojileri, blokzincir gibi kavramlar her sektörde hemen hemen kalıcı bir yer edinirken en büyük etkisini de e-ticarette ortaya koymaktadır. Bugün artık e-ticaret, tüketici eğitimlerini tahmin eden algoritmalardan, kargo süreçlerini optimize eden yapay zeka sistemlerine, dolandırıcılık tespit mekanizmalarından, kişiye özel teklif üreten akıllı altyapıya kadar geniş bir yelpazede faaliyet göstermektedir. Bu gelişmeler ticaretin doğasını değiştirdiği gibi ülkelerin rekabet gücünü de yeniden tanımlamaktadır."
- "Son 3 yılda elektronik ticaret mevzuatının altyapısıyla ilgili önemli adımlar atıldı"
E-ticaretin ekonomik bir büyüme alanı olmanın ötesinde sosyal kalkınma için de önemli bir fonksiyon ifade ettiğini vurgulayan Adem Başar, özellikle Türkiye'de kadın girişimcilerin dijital platformlar üzerinden pazara erişim sağladığını, evde çalışan binlerce kadın üreticinin kendi markalarını oluşturduğunu, genç girişimcilerin de inovatif projelerle uluslararası pazarlara adım attığını söyledi.
Başar, bu değişim sürecinin devlete de önemli bir fonksiyon yüklediğini dile getirerek, "Bu anlamda özellikle son 3 yılda elektronik ticaret mevzuatının altyapısıyla ilgili önemli adımlar atıldı. Elektronik ticaret pazar yerleri arasındaki rekabetin şeffaf, adil ve sürdürülebilir olmasını sağlamak elektronik ticaret işletmelerinin, küçük işletmelerin, ki Türkiye'de elektronik ticarette ciddi bir pay sahibi, 600 bin civarında KOBİ e-ticaret yapıyor. İşletmelerin büyük pazar yerleriyle ilişkilerinde rekabeti ve adaleti sağlamak adına kanunumuzda önemli değişiklikler yaptık. Bu değişiklikleri yaparken, Türkiye'ye özel çözümler üretmenin yanında bilhassa Avrupa Birliği düzenlemelerini dikkate aldık." dedi.
Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi'ni (ETBİS) uygulamaya aldıklarını anımsatan Başar, söz konusu sisteme son 3 yılda önemli yatırımlar yaptıklarını ifade etti.
Başar, "Yaptığımız yatırımlarla ETBİS'i sadece işletmenin kaydını gerçekleştirdiği bir platform olmanın ötesine taşıdık. Bugün elektronik ticarete ilişkin tüm veri ve istatistiği ETBİS üzerinden erişilebilir kıldık. Bu verilerle de ülkemizin e-ticaret politikalarının oluşturulmasına katkı sağlıyoruz." diye konuştu.
- "Güçlü bir vizyonu birlikte şekillendiriyoruz"
Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği Başkanı Hakan Çevikoğlu da bugün yalnızca yeni bir etkinliği başlatmadıklarını, Türkiye'nin dijital ekonomide katettiği yolu daha ileriye taşıyacak güçlü bir vizyonu birlikte şekillendirdiklerini söyledi.
Etkinliğin, ülkenin dijital dönüşüm sürecinde önemli bir eşiği temsil ettiğini dile getiren Çevikoğlu, "Bu etkinlik, e-ticaret değer zincirinin tüm aktörlerini aynı çatı altında bir araya getirerek Türkiye'nin dijital ticaret yolculuğuna güçlü ve bütüncül bir katkı sunmaktadır." ifadesini kullandı.
Çevikoğlu, etkinlik süresince yapay zekanın ticareti nasıl dönüştürdüğünü, global rekabette Türkiye'nin konumunu, veri odaklı iş modellerini, değişen tüketici davranışlarını ve sürdürülebilir dijital büyümenin yol haritasını değerlendireceklerini belirtti.
Üretim altyapısını dijitalle güçlendiren, sınır ötesi ticaret ağlarını büyüten, veri ve teknoloji yatırımlarını artıran ülkelerin geleceğin ticaretine yön vereceğini söyleyen Çevikoğlu, "Biz inanıyoruz ki Türkiye, sahip olduğu potansiyel ve dönüşüm kabiliyetiyle bu yarışta öne çıkan ülkelerden biri olacaktır." diye konuştu.
- "Sektörümüzün tüm paydaşlarıyla birlikte hem ulusal hem uluslararası ölçekte çalışıyoruz"
TOBB Türkiye e-Ticaret Meclisi Başkanı Ozan Acar da sektör için önemli bir buluşmayı gerçekleştirdiklerini belirterek, amaçlarının işini büyütmek isteyen girişimcilere yol açmak ve Türkiye'nin dijital ticaret vizyonuna katkıda bulunmak olduğunu ifade etti.
Yapay zeka çağında e-ticaretin ekonominin sadece bir parçası olmadığını, rekabet gücünü, kayıtlı ekonomiyi ve tüketici refahını büyüten stratejik bir kaldıraç olduğunu dile getiren Acar, "Bu sektör büyüdükçe herkes kazanıyor. Aynı su yükseldiğinde bütün teknelerin yükseldiği gibi e-ticaret de büyüdüğünde kocaman bir ekosistemi beraberinde sürüklüyor." dedi.
Acar, sektörün tüm paydaşlarıyla birlikte hem ulusal hem uluslararası ölçekte çalıştıklarını belirterek, "Ticaret Bakanlığı'mız ile yakın işbirliği içinde hazırladığımız önerilerle mevzuat süreçlerine katkı sunmaya devam ediyoruz. Bu uyum Türkiye'nin dijital ticaret yolculuğuna ciddi bir ivme kazandırıyor." ifadesini kullandı.
Yapay zeka devriminin şirketleri ve devletleri yeniden şekillendirdiğini söyleyen Acar, "Artık dünyanın ritmi çok daha hızlı. Bugün ayakta kalanlar en büyükler değil, en hızlı uyum sağlayanlar. Adaptasyon artık tercih değil, bir refleks, bir zorunluluk ve yeni çağın en kritik yetkinliği. Tam da bu nedenle kamu ile özel sektörün aynı masada görülebilir ve güven veren bir iklimi sunarken özel sektörün yenilik arayan, hızlı dönüşebilen bir dinamizmi ortaya koyması gerekiyor." diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından 12 kategoride ödüller verildi.




