"TÜRKÇÜ, Milli çıkarları şahısların üstünde tutan, milli mukaddesata ve geçmişe saygı gösteren, görev ahlakı yüksek olan, haksızlıklarda savaşta korkusuz bir insandır.
(Orkun)
Biz Türklerin barış parolası; Barışa ikna olmayan dikta fikirleri ve diktatörleri, savaşla aklını başına getirmek!.. Sulhu temin etmek...
Sayın Devlet Bahçeli Bey’in çağrısıyla başlayan siyasi algoritma, DEM'in sinsi siyasi beklentisinin önünü açmış, akabinde terörist elebaşının muhatap alınmasına da vesile olunmuştur.
İşin sonunda devlet aklı bir karar verecektir. Belli ki, terör örgütü bu kirli oyunundan kanlı mı çıkılacak, kansız mı bilmiyoruz. Gönül ister ki haksız istekler yerine aklıselim hakim olurda barış ile biter.
Aslında bu siyasi atak, hain devletlerin ve örgütün gizli ajandalarını da gün yüzüne çıkarmış oldu. Ama işin aslı terörle müzakere edilmez, mücadele edilir...
Barış komisyonu karar mercii değildir. Karar TBMM aittir.
Bir kere başta şunu belirtmek isterim, Kürtler, Türk devleti için güvenlik sorunu değildir yeter ki kışkırtıcıları olmasın, sözde haklarını savunanlar olmasın. Kürtler bu ülkede bütün haklara sahipler ve eşit vatandaşlardır. Hiç bir devlet vatandaşına bundan başka taviz veremez.
Terör örgütü PKK ve kolları olan, PJAK, PYD, YPJ, Din yapılanmaları ve siyasi organizasyonların son çırpınışlarıdır bunlar, umutlu oldukları kabul edilemeyecek istekleri Türk milleti nazarında yok hükmündedir.
Barış vesilesi ile iç cephede saflar da, yavaş yavaş netleşmeye başladı...Türk milleti; kimin terör yanlısı, kimin siyasi areneda boş ve basiretsiz kişiler olduğunu da görmüş olacaklardır.
Gönül isterdi ki, barış ilk olarak, TBMM'inde grubu olan veya grubu olmayan siyasi partiler arasında olsun. İç kuvvet bunlar ile pekişir..
Şu da bir gerçek ki, zor zamanlarda siyasi görüş farketmeden topyekün birlik olduğumuz da inkar edilemez...
Bu girişimler şunu gösteriyor ki, PKK'nın siyasi uzantıları, ülkemizin huzurunu bozma fırsatını bulmadan siyasi yasak getirilmeli ve ortalık sakinleşene kadar yaptırıma tabi tutulmalıdır.
Türk devletine artık, İlteriş (birleştirici, derleyici) olun...
Her toplumda fitne ve nankörlük yapanlar olacaktır, önemli olan tedbiri elden bırakmamak.
PKK terör canileri bir kere bunu anlamalı?
Bizde evlat acısı, sizde de kuyruk acısı varken, biz ne dost, ne de kardeş olabiliriz !..
Türk devletine diz çökeceksiniz ve teslim olacaksınız. Başka çareniz kalmamıştır.
(Evlat acısına, kandırılmış Kürt gençleri de dahildir.)
Bizim sembolümüz boşuna kurt değildir. Hani bir söz var; Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmazmış.
Dört şey asla geri gelmez: söylenen söz, atılan ok, geçmiş hayat, kaçırılan imkân...
Bir Türk, söylediği sözün nerelere ulaşacağını ve geri alınamayacağını bilir. Sözünü geri alamaz, ne pahasına olursa olsun o söz yerine getirilir.
Atılan ok'un hedefine gider. Ok yaydan çıktımı hedefini kendisi tayin eder...
Geçmiş hayat geri dönmez... Bu toprakları kimlerden feth ettiğimiz bellidir. Katil İsrail gelsin bu bizim vaad edilmiş topraklarımız desin, PKK gelsin buralar bizim desin ee kızılderiler gitsin Amerika bizimdir, Rusya gitsin Türkistan bizimdir var mı böyle saçma bir istek?
Türklerin tapulu malını almaya çalışmak değil, hayalini kurması bile parodi dir... Ecellerine susamış demektir...
Kaçırılan imkânlar o kadar çok ki, sayfalarca yazılmış olsa bitmez. Ama iki, üç önemli konunun içinde herşeyi bulabilirsiniz bunlar; Göktürk Bilge Kağan abideler ve Atatürk ilkeleri, Nutuk, Türk Gençliğine hitabesi, Türkistan ile ilgili söylediği sözler...
BİRLİK
Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz.
Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz yürürüz;
Düşer mi tek taşı sandın harimi namusun,
Meğer ki harbe giden son nefer şehit olsun.
M.Akif Ersoy
Tanrı Türkü Korusun
Sevgi ve Saygılarımla