Önce bir kurt düşer içine, sonra da bir merak... Merakına bir korku bulaşır, korkuna da bir acı... Acaba, acaba dersin! Sonra, onları diğer çabaların takip eder... Yaşın henüz altı veya yedidir; yanlış giden bir şeyler, belki eksik, belki de, gerçek diye bilmek istediğimizdir..!

Kim bilir, seni düşünen bir ailen, düştüğünde kaldırandır onlar... Her şey etrafında fırrr diye dönerken, bir de baktığında, pırrr diye uçup gidenlerdir..! Acabaların zamanla üzerine koyarken önünde koskoca bir dağ yığınına dönüşür... Sonra, o dağlara karlar yağar en zamansızından... Birileri olmasa da, birilerin hep kinayelidir bakışları, en alaycısı ve öfkelisinden...!

Sonra, sonra birilerin hikayeleri düşer aklına en okkalısından... Ya yamacında, ya da bilinmedik karelerden düşer hikayene... Sonra, sonra içindeki kurtlar kıpırdanır en meraklısından ve acabalarınla..!

Yaşın biraz büyümeye fırsat bile kalmadan... Bakışlar değişik, yürekler küçük, gönüller darken artık sana ve senin gibilere... Hissedersin gözlerde olmayan ışığı ve yüreklerdeki kıtlığı, kocaman, gönlünle bir o kadar..!

Başlarsın içindeki acabalarla, kurtları yarıştırmaya, bundan sonraki hayatın, bir yarış atıdır... Sen sürersin o koşar, sen sürmezsin o kaçar,. Ve sen tökezlersin, o uçar, sen uçarken o tökezler... Nerden tutarsan o yuları artık..!

Bi gün uyanırsın, hem de öyle bir ki, bir daha kapatamazsın gözlerini kimseye... Taa ki, en son durağa kadar..!

Bedenin miniktir, duygular kocaman, kimse yer vermez hikayelerine senin... Çünkü kahramanlar kaybolmuş, roller değişirken artık..!

Aile denen kavram senin için bundan sonra bir hayat gailesidir artık... Ya onu bulmaya, ya da yaratmaya çalışırsın... Bazen gözünde büyütür, bazen de yücelirsin içinde, kaybolup bir iyice küçülürken..!

Tam buldum der sevinerek benimser, benimsediğin an yine başlarsın sendelemeye..!

Artık büyüdün, kocaman da bir adam..! Yitirmişsin en güzel düşlerini, içindeki kurtlar ejderha, acabalarla merakların da bir gerçekken..!

Yaratıp büyütmüşsün kendi kahramanlarını kendince, diğerleri seni düzde bırakıp kaybolup giderken ... Önünde ya ıssız bir çöl, ya da bir okyanus. artık.. Bazen yanıp tutuşan, bazen de kıyıya savrulmuş... Hikayenin sonu ise ya birilerine, ya da sana kalmış..!