Bayramlar, aynı dinin, aynı inancın neşesinde, yürekleri bütünleştiren, kardeşliği pekiştiren, kırgınlıkları onaran ilahi armağanlardır. Bayramlar, milletçe iman kardeşliğinin gerçekleşme sahneleridir.

Bayramlar, inancı, ibadeti, tarihi ve kültürü bir sevinç atmosferinde buluşturarak bizi geleceğe taşıyan ve tarih sahnesinde biz Müslümanlara süreklilik kazandıran çok önemli zaman dilimleridir.

Gökyüzünün ve ufukların kapkara olduğu o Kurtuluş Savaşı yıllarında milletimizin sonsuza kadar varolma ve yaşama umudunun, birliğimizin ve mücadele gücümüzün tek kaynağı olarak elimizde İslam dininin sunduğu dini bayramlarımızdan ve dinen kutsal günlerimizden başka hiçbir şeyimiz kalmamıştı. Milli Mücadele'nin o karanlık günlerinde dini günlerden ve bu dini bayramlardan habersiz bir kişi olamazdı. Kurtuluşun başarısına bu günler ve geceler kaynak olmuştur.

Ramazan ayı, her yıl ruhlarımıza güzellik, gönüllerimize zenginlik vermek, iradelerimizi eğitmek ve toplumsal hayata huzur iklimi getirmek üzere yücelerden gelen bir kutlu misafirdir.

Bir ay oruç tuttuktan sonra neşenin, sevincin ve huzurun eşiğine vardık. Susuzluğa razı olduğumuz, açlıkla sınandığımız uzun gündüzlerin sonunda bayram günlerine eriştik. Zafer için sabrettik. Kötü konuşmamak için sustuk. Susuzun durumunu düşünebilmek için susadık, bekledik.

Müslümanlar olarak idrak ettiğimiz bu bayram, aslında tüm insanlık adına bir ümit ateşidir.

Farklı coğrafyalardan, farklı dillerden, farklı ırklardan, farklı yaşlardan ve farklı kültürlerden milyonlarca Müslüman'ın bu bayramda aynı sevinç etrafında halkalanması, merhamet kuraklığı çeken insanlığın merhameti yeniden kuşanması için en büyük çağrıdır.

Bu bayramda yapacaklarımızı unutmayalım. Bizden bayram neşesi bekleyenlere beklediklerini ikram edelim. Bayramın sevincini ve coşkusunu içimizde hissedelim. Onun sevincini gönüllerden gönüllere, evlerden evlere, şehirlerden şehirlere, ülkelerden ülkelere taşıyalım.

Varlık sebebimiz olan anne-babalarımızı; hayatın çilesini birlikte omuzladığımız eşlerimizi sevindirelim. Evlerin canlı bayramları olan çocuklarımızı bayramın coşkusuyla mutlaka tanıştıralım. Aile büyüklerimize, akrabalarımıza, komşularımıza, arkadaş ve dostlarımıza saygı ve sevgilerimizi gösterelim.

Yaralı gönülleri, bitap düşmüş yürekleri onaralım. Yetimlerin, gariplerin, yaşlıların, mahkumların ve kimsesizlerin tebessümü ile bayramlarımızı aydınlatalım. Hastane köşelerinde şifa bekleyenlerin gönüllerini alalım.

Sağlık içinde nice bayramlara...

---------------

Not: Yazı 17.07.2015 tarihinde yayınlanmıştır.