0

Bir dönemin moda deyimiyle “bacasız sanayi” olarak da adlandırılan  turizm;  dış ödemeler dengesinin  dolayısıyla cari işlemler dengesinin ihracattan sonraki önemli bir kalemidir. Uluslararası turizm pazarından büyük  bir pay alabilmek, bunu kalıcı kılabilmek ve artırabilmek için ülkeler arasında kıyasıya bir rekabetin yaşandığı bilinen bir gerçektir. Bu kapsamda, dünyadaki  ekonomik ve siyasi krizlerin, talepteki değişimlerin, rakip ülkelerin fiyat, kur ve diğer politikalarının yakından izlenmesi ve her türlü tanıtım imkan ve fırsatından yararlanılması önem arz etmektedir.

Turizm potansiyeli  yüksek  olan  Türkiye, 2012 yılında turist sayısı açısından dünya 6’ncısı, turizm gelirleri bakımından ise dünya  12’ncisidir. Tesis sayısı, yatak kapasitesi ve nitelikli  personel  gibi bazı kriterlerde olumlu aşamalar kaydedilmesine rağmen,  turizmi bütün bölgelere ve tüm yıla yayabilme, doluluk oranları,  geceleme sayısı, alternatif turizm türleri ve aktiviteleri, harcama çeşitliliği, yüksek gelir grubuna yönelme, ülkelere ve yaş gruplarına göre turistin  beklentisi  gibi  hususlarda  çalışmaların artırılması  gerekmektedir.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 14 Şubat 2013 tarihinde turizm istatistikleri metodolojisini güncellemiş ve diğer bazı güncellemeleri gerçekleştirmiştir. Bu kapsamda 2001-2013 dönemi   incelendiğinde görünen tablo şöyledir:  Bu  dönemde bir önceki yıla göre;  turizm gelirleri 2006, 2009 ve 2010 yıllarında, ziyaretçi sayısı ise 2006 yılında  düşmüş, turizm gelirleri ve ziyaretçi sayısının arttığı  diğer yıllarda ise artış oranları  bir seri izlememiş, yıldan yıla çok farklılık göstermiştir. Anılan dönemde kişi başı ortalama harcamanın 804,30 dolar olduğu, en yüksek  kişi başı ortalama harcamanın 2003 yılında 850 dolar olarak gerçekleştiği, 2004, 2005, 2006, 2007, 2009 ve 2010 yıllarında ise bir önceki yıla göre düşüş yaşandığı  görülmüştür.  Yurt dışında ikamet eden yabancı ziyaretçiler ile yurt  dışında ikamet eden vatandaş ziyaretçilerin toplamından oluşan turizm  gelirleri ve ziyaretçi sayılarına  bakıldığında ise söz konusu 13 yıllık dönemde turizm gelirlerinin ortalama olarak yüzde 22,7’sinin, ziyaretçi sayısının ise yüzde 14,9’unun kaynağının  vatandaşlarımız  olduğu  dikkati çekmektedir. Ayrıca, yabancı ziyaretçilerin  geceleme sayısının  8-9 gün olduğu, vatandaşlarımızın ise 20 ile 24 gün arasında gecelediği anlaşılmaktadır.       

Dolayısıyla, bütün bu tespitlerin yanı sıra    TÜİK’ in 2013 gerçekleşme,  Onuncu  Kalkınma  Planının ise 2014-2018 dönemi  tahminlerine bakıldığında; anılan plan döneminde hedeflere ulaşılabileceği,  bu hedeflerin Ülkemiz turizminin mevcut halini belki koruyabileceği ancak bir atağa kaldıramayacağı görülmektedir.