TEN KAFESİ
Bütün güzel duygular sende ten kafesi
Bütün çirkin duygular sende ten kafesi
Kendime de senden bakarım ten kafesi
Dünyayı da senden seyrederim ten kafesi
Kim giydirmiş bilmeden bu ten kafesi
Gönüller doymak için çırpınırken ten kafesi
Mide doymak için çırpınırken ten kafesi
Bir nefes idrak için akıl, kalp, gönülde ten kafesi
Dünyanın harman yeri savrulur ten kafesinde
Tarih, talih değirmen olur döner ten kafesinde
Akıl, ruh ve irade harman yerinin değirmenine
Tane iken un, ekmek olur dönerken ten kefesinde
Farklı duygu ve düşüncelerle nağmeler gelir ten kafesine
Aynı güzel duygular farklı enstrümentalden nağmeler ten kafesine
Fikir ve duyguların muhabbeti dolmuşken ten kafesine
Nefse hoş gelir öfke ve hırsın asıp kesmesi ten kafesine
Her cevher ayrı ayrı erime noktasına gelir ten kafesinde
Kabuğunu kırmak için çırpınırken savrulur ten kafesinde
Bazen bir ömür boyu koşmak bir nefes için ten kafesinde
Dünya harman yeri, tarih ve talih değirmen ten kafesinde
Abdullah Nezih Tomakin
Bütün güzel ve çirkin duyguları barındırdığımız ten kafesimizdeki melekelerimizle hem kendimizi tanımaya çalışırız hem de dış alemi bu ten kafesinden seyrederiz. Öyle bir ten kafesi ki frekansları dünya standartlarını aşkın… Allah’ ın nazargahı kalp… Bu gün ve gelecektekilerde dahil tüm yüksek kapasiteli alıcı verici istasyonlar ve gözlemevlerinden daha yüce ve muhteşem bir alıcı verici istasyonu kalplerimi… Ne kadar da ucuza verilmiş ve en mutena (korunaklı) göğüs kafesine yerleştirilmiş. Çalışma sistemi ve faydalarını saymaya yetişemeyiz. Beynimiz … hikmeti ve muhteşemliği anlatmakla bitmez. 85 milyar hücre ve aralarındaki milyarlarca bağlantı ile eda edilen fonksiyonlar… Sadece kabuğundan kum tanesi kadar küçük bir parçada 200 terebayt civarı, yani 1.2 milyar tane kitabın içindeki verilere eş değer… Ve sayılamayacak kadar mükemmellikler merkezi ve akıl nimeti… Böbreklerimiz, barsaklarımız, midemiz ve diğer sayısız organlarımızın sayılamayacak kadar muhteşem sistemi bize küçücük bir hücre parçasıyken lütfen verilmiş… Ve bu ten kafesinde adeta altın bir mücevherat sandukcası sunulmuş… Bu ten kafesini bilmeden kim giydirmiş…
Gönül açlığı ayrı, mide açlığı ayrı alemlerde doymak için ızdırap çekerken: Akıl bir nefes idrak için çırpınmakta, bazen bir kelime için… İyi, kötü, güzel, çirkinin içinde hakkın ve hakikatin temsili adına lütfen verilen hazinelerin farkındalığı ve şükrü adına verilen mücadelenin harman yeridir dünya … Her devrin ayrı bir mücadele şekli ve seyri içinde tarih ve talihin iradelere tuttuğu süzgeçten kulluğun bestesine katılacak nağme çok önemli… Bir kuru buğday tanesiyken ekmeğe dönüşmede geçirilen ızdırap safhaları ve muhtaç sinelerin şifasına dönüşme… Her insan kulluğun bestesine nağme katan ayrı ayrı nağmecilerdir. Öfke, nefret ve hırs kontrol altına alındığında güzel… Her cevherin erime noktasının farklılığı ile orantılı insanlarında üzerinde ağırlıklı olan fıtrat sertlikleri ve yumuşaklıkları dünyanın harmanyerinde savrulurken “cennet ucuz değil, cehennem lüzumsuz değil”…