Türkiye'de değil dünyanın dört bir tarafı ekranlara kitlenmiş iki belediye başkan adayının karşılıklı reveranslarını, kelimelere, mimiklere ilişkilendirilmiş merhum Zeki Müren gibi 'Düşman Al Sana Bomba' diyerek dereden tepeden saldırmalarını izlediler. Kelimelerden fal tuttuk adeta…Tabana, tarafgirlere, dişe diş kemiğe kemik diyenlere aldırmadan iki aday babalar günü hediyeleri verdiler, İstanbul hatırası çektirdiler, bir de birbirini çaya davet ettiler.

Yani bu kadar BASİT…

Türk Dil Kurumu, Arapça kökenli BASİT kelimesinin manasını şöyle açıklıyor:

1. sıfat Yapılması veya anlaşılması kolay olan, karışık olmayan, bayağı:

'İşte en BASİT bir sebep. Belki sadeliğinden tuhaf geliyor insana.'

- Necip Fazıl Kısakürek

2. sıfat Kolay:

'En BASİT şeyi yazamayacak kadar cahildi.' - Haldun Taner

3. sıfat, mecaz Süssüz, gösterişsiz:

'Üstünde BASİT ve kapalı bir çarşaf vardı.' - Aka Gündüz

4. sıfat, mecaz Bilgi ve görgüsü sınırlı olan, bayağı, görgüsüz:

'Bu, fikirsiz, BASİT ve masum bir çocuk hafifliği değildi.'

- Reşat Nuri Güntekin

5. sıfat, mecaz Her zaman rastlanan, özelliği olmayan, olağan:

'Bu BASİT takılmalar, her seferinde onları güldürdü.'

- Necati Cumalı

Peki açıkoturum bir BASİT kelimesinin yörüngesi etrafında dönmedi mi ?

-Israrla Ekrem İmamoğlu milyonlarının gözünün içine baka baka ben valiye 'BASİTlik yaptı dedim' demedi mi? Binali Yıldırım o zaman 'sen de bir daha BASİT'lik yapma' diyebildi mi ?

-Ekrem İmamoğlu, veri kopyalamasını, 'FETÖ uygulamalarını nasıl olduğunu ben bilmem anlamam o işten. Tecrübem yok. Ama şunu net söyleyeyim, veri kopyalama işlemi çok masum bir işlemdir. Bizim yaptığımız işlem çok masum bir işlemdir.' cümlesiyle BASİT bir işlem olarak görmedi mi ?

-Binali Yıldırım 'Sayıştay raporunu okumadım' derken 'Olmayan raporu nasıl okuyayım?' BASİT cümlesini kurabildi mi ?

-Yağmur yağsa damladan hesap soranlar bilen Binali Yıldırım, Anadolu Ajansı'nın veri akışını durdurması karşısında BASİT bir teknik arıza diyebildi mi ?

-Ekrem İmamoğlu 'oyları kim çaldı?' pasını atarken Binali Yıldırım 'oyları siz çaldınız' BASİT cümlesini kurabildi mi ?

-Ekrem İmamoğlu 'Beka sorunu var diyenler. Bu süreçte hiç beka sorunu yok.' Cümlesini kurarken Binali Yıldırım, terör örgütlerinin desteklediği aday siz değil misiniz?' BASİT cümlesini kurabildi mi?

-Ekrem İmamoğlu 'Mülteci konusunu biz iyi yönetemedik.' derken Binali Yıldırım 'geçici koruma altındalar' deme yerine 'mülteci değil geçici sığınmacı' diye BASİT bir düzeltme yapabildi mi ?

-Ekrem İmamoğlu: Benim uzaktan yakından ilgim temasım ilişkim.. Siyaset öncesi eleştiren siyasette de buna devam eden birisiyim. Zaten başımızda bir FETÖ belası oluştu' derken, 15 Temmuz hain darbe girişimini lanetleyecek BASİT bir cümle kurabildi mi ?

Vallahi de Billahi de bu kadar BASİT. Madem diyalog kurmak bu kadar BASİT ti de aylardır milleti gerim gerim germenin ne anlamı vardı?

BASİT dünde BASİT ti, bugün de BASİT… Yani BASİT oğlu BASİT….

Nazım Hikmet öyle demiyor mu ?

BASİT yaşayacaksın. BASİT

Mesela susayınca su içecek kadar BASİT...

Dört çıkacak, ikiyi ikiyle çarptığında.

Tek düğmesi olacak elindeki cihazın;

tek bir düğme, tek bir cümle gibi...

Sevince lafı dolandırmadan söylediğin

'seni seviyorum' gibi.

BASİT bir öpücük yetecek sana...

BASİT, sıcak bir öpücük;

ve o öpücükle dolacak tüm günlerin,

tüm düşlerin.

O öpücük için yapacaksın hayatının kavgasını,

öpücük için yiyeceksin hayatının dayağını.

Kabak çekirdeği verecek sana

rakamların veremediği mutluluğu.

El yazısıyla yazılmış eğri büğrü bir mektup olacak

en değerli kağıdın - hep yanında taşıdığın, atmaya kıyamadığın.

İki harekette giyiniverecek,

iki harekette soyunuvereceksin.

Kısacık olacak uyanman,

ve yola çıkman arasında geçen süre;

Kısacık olacak sıcacık kollara dolanman ve

yolculuklara çıkman arasında geçen süre.

Kendin bile anlayabileceksin yazdıklarını;

bakışların bile anlatabilecek kendini.

Beklentilerin de BASİT olacak:

Kaf Dağı'nın önünde bekleyecek mutluluklar.

Bir ıslıkta bulabileceksin en uzun dostluk romanını; ya da bir damla gözyaşı yaşatacak sana en ucuz aşk romanını.

Pankreasının sağlığına dua edeceksin

kapatırken gözlerini.

Zafer işareti yapacaksın tuvaletten çıkarken.

Bir kaşarlı tost olacak aradığın

nasıl oturacağını

bilemediğin sofrada,

parmakların en kıymetli çatalın.

Yine, aynı parmaklar çözecek en karmaşık

denklemleri.

İskender'in kılıcı duracak avukat rehberinin yanında.

Bir filarmoni orkestrası veremeyecek sana

kontrplak bir gitarda doğru basılmış bir 'fa diyez'in

mutluluğunu.

Makyajı ilk 'a' sına kadar bilmen yetecek.

Temizlik kokacak en pahalı parfümün.

'Bilmiyorum' diyebileceksin bilmediğinde ve

Çok normal olacak 'onu da' bilemeyişin.

Tek dereden su getirmen yetecek,

bir 'istemiyorum' diyebilmeye,

Ne durduğu fark etmeyecek abanın altında.

Saatin, sadece saati gösterecek,

Telefonunu sadece telefon etmek için kullanacaksın,

Küçük bir not defteri olacak 'bilgini' en hızlı 'sayan'.

BASİT yaşayacaksın, BASİT.

Sanki yaşamın bir gün sona erecekmiş gibi

BASİT...

Nazım Hikmet Ran