Finansal piyasalar, elinde fon fazlalığı olanlar ile fon ihtiyacı olanların bir araya gelerek buluştukları piyasalardır. Bu piyasalarda fonlara aracılık yapan kurumlar, fon sağlayan finansal varlıklar ve piyasaların güven içerisinde çalışmasını sağlayan düzenleyici ve denetleyici kurumlar yer almaktadır. Finansal piyasalar fonların vadelerine göre Para Piyasaları ve Sermaye Piyasaları olarak ikiye ayrılırlar.

Para Piyasaları

Vadesi bir yıldan az olan piyasalara para piyasaları ismini veriyoruz. Para piyasalarında bir yıldan daha kısa vadeli fon sağlayanlar ve fon talep edenler bir araya gelmektedir. Vadenin kısa olmasından da anlaşılacağı gibi bu piyasalarda geçici ve dönemsel nakit ihtiyaçları karşılanmaktadır. Para piyasasında, faiz oranı düşük, likiditesi yüksek ve riski az olan finansal enstrümanlar işlem görmektedir. Bu enstrümanlar arasında hazine tahvili, finansman bonosu, mevduat sertifikası, repo, çek ve senetleri sayabiliriz.

Sermaye Piyasaları

Orta ve uzun vadeli fonların arz edenler ile bu fonlara ihtiyaç duyanların bir araya geldiği piyasalara sermaye piyasaları ismini veriyoruz. Bu piyasalarda, bir araya gelen oyuncular piyasadaki kurumlar vasıtası ile menkul kıymetlere bağlı olarak işlemler yapmaktadır. Çoğunlukla Sermaye piyasasına uzun süreli yatırımlar ve sürekli işletme sermayesi finansmanına ihtiyaç duyanlar başvurmaktadır. Sermaye orta ve uzun vadeli oldukları için bu piyasadaki kaynaklar da devamlılık arz eden tasarruflardan oluşmaktadır. Bu piyasadaki enstrümanlar ise, Hisse senetleri, tahviller, finansman bonoları, gayrimenkul sertifikaları ve varlığa dayalı menkul kıymetler gibi enstrümanlardır.

Yerli ve Yabacı Yatırımcılar

Borsa İstanbul'da 2007 yılında %72 olan yabancı yatırımcı oranı 2013 yılından itibaren % 61 – 65 arası olurken, 2019 yılından itibaren borsadaki yabancı payı düşmeye başlayarak %50'li seviyelerde seyretmektedir. Bu oran yabancı payının en düşük olduğu seviyelerdir. Geçmiş yıllarda yabancı yatırımcı oranı düştükçe borsa endeksi de düşüş gösterirdi. 2019 yılında yabancıların satışa geçmesiyle birlikte borsaya gelen 500.000'den fazla yerli yatırımcının bu satışları karşıladığı görülmektedir.

Yerli yatırımcıların bir hisse senedini ellerinde tutma süresi ortalama 32 gün olarak gerçekleşmektedir. Yani orta ve uzun vadeli olarak tanımlanan sermaye piyasası araçlarından olan hisse senetlerini yerli yatırımcı sadece 1 ay kadar elinde tutuyor. Oysa yukarıda bahsettiğimiz gibi sermaye piyasası aracı olan hisse senetlerinin 1 yıl ve üzerinde elde tutulması ve ortak olunan şirketin temettüsünden istifade edilmesi bu piyasanın temel dinamiklerinden.

Yabancı yatırımcıların aldığı hisse senetlerini elde tutma sürelerine baktığımızda bu süre ortalama 290 gündür. Yabancı yatırımcının vadesi yerli yatırımcının vadesinden çok daha fazla olduğu görülmektedir. Borsa İstanbul'daki yabancı oyuncular yatırım yaparken, yerli oyuncular ise al-sat yaparak kısa vadede daha çok gelir elde etmeye yönelmektedir. Bu ise uzun vadeli olan sermaye piyasalarının mantığına aykırıdır. Borsa oyun yeri değil yatırım yeridir. Bu bilincin verilmesi için piyasaya yeni katılan yatırımcılara finansal okur yazarlık dersleri verilerek, piyasanın derinleşmesi sağlanabilir.