Radyoda yine o bildik şarkı, derken yine 'Elveda..' bak hüzünle mırıldanıyor yine kırık dökük bi şeyleri..! 'Yaşamak unutkanlık değilse de çoğu zaman..! kim bilir belki, bulunduğun şu çıkmaz, yolun bittiği ve gerektiği de andır aynı zamanda..!

Bilir misiniz, 'yaşamak unutkanlıktır çoğu zaman. Fakat onu paylaşacak bir yürek, bir gönül ortaklığı kurabilirseniz eğer. İşte o zaman bazı unutkanlıklar, unutkanlık olmaktan çıkar, adeta künyeniz ve öz benliğinize kazınıverir, bir daha hiç çıkmamacasına..!'

Paylaştığınız herhangi bir şey.. kimi duygusal bir heyecan, kimi kulakların çınlaması, bir şarkı, bir gölge, bir şehrin silueti. Kırık dökük bir şeyler ve belki de essiz sakin bir çalışma köşesi. Bazen oldukça dağınık, bazen olduğundan sessiz. Hemen başucunda tütüveren bir duman, kül ve dumanlarıyla dört bir yana savruluverdiğiniz. Müdavim yerinde unutulmuş bir sigara, nice hayallerle çarpışırken, düşünceli bir ağızda için için yanan! Kim bilir hangi mekanda, hangi dürtüleri bastırmaya çalışan..!

Bir çalışma masası: başucunda bir pano ve tam ortasında bir kağıt parçası, yazıları oldukça sararmış, bir ucu yanık, diğer tarafı yürek paralamış...'sabah oldu mu, yabancı bir yastıkta uyanan, akşam oldu mu nereye gideceğini bilemeyen..' ve yanı başında bir siluet... en kahırlısından yüklendiği hayatın ardına sığınırken, dimdik ayakta durmaya çabalayan! sen, ben ve işte diğerleri..!

Farkında bile olmadan kişiliğinizin etkileşim alanı içinde olduğu, can ve başla bir şeyleri hiç çekinmeden paylaşabileceğiniz - paylaştığınız. Yeri geldiğinde değer yargılarınızı bile değiştirebilen bir insan - isim ve de bir değer belki!

İnsan hak hukuk ve yüreğine saygılı, kendinden emin, sahip olduğu bilgiyi birileriyle can ve başla paylaşırken, mütevazı, saygılı sevecen. Hani paylaşılabilecek en üstün değerlerden unutulması mümkün olmayan, bir karakter , bir değer, bir imge ..!

Bir yerlerden akıp koparken, bir köşelerde düğüm -yumak. Ve hep ters gitse de bir şeyleri, paylaşabilen en güzelinden! ..siz veya değilsiniz!

İçiniz kan ağlasa bile; bir fıkra, bir ruble anı ile dağılırken bulutlar üzerinizden, vurulmaz bencilliğiniz yüzünüze! Birlikte altı çizilirken yaşamın, ihtiyacınız olan en güzel şeyler kazınır kuytularda bir yere!

Belli ki yol ayrımıdır yine içinde bulunduğunuz an! Demir almak zamanı geldi diyorsanız ki yine zamandan.. fırtınalarla sürüklendiğiniz hayatta, sedasızca savruluverirsiniz yine izbelerde bir yere..! Dimağınızda bir kaç sözcük sadece, böyle bir yürek - böylesi bir değer unutulur mu bir anda..?'

Radyoda yine o bildik şarkı, derken yine 'elveda..' hüzünle mırıldanıyor bak yine kırık dökük bi şeyleri..! 'Yaşamak unutkanlık değilse de çoğu zaman..! kim bilir belki, bulunduğun şu çıkmaz, yolun bittiği ve gerektiği de andır aynı zamanda..!

Biliyoruz ki, köprünün altından çok sular gelip geçerken, akıp- akıp durulacak. Sizin o aşına köşenizden, bir başkaları konaklayıp göçerken! Ancak biliyoruz ki yine de; geride kalan diğerleriyle, altı çizilen bir şeyler, gönüldeki en hüzünlü tabloda serilip-saklanacak belki.. ta ki flu bir şekilde gülümseyip kaybolana dek..!

...Yüreğiniz kim bilir başka yer ve belki başka bir zamandan dem vururken; 'yaşamak unutkanlık değil dese de çoğu zaman..' eğer ki, paylaşacak bir yüreğin yoksa, O zaman hoşçakal değil, elveda.. sadece 'Elveda..!'