Bireylerin ve toplumun bilmesi ve bağlanması gereken değerlerimiz bulunmaktadır. Bu değerler evrensel değerler, ulusal değerler, toplumsal değerler, dinsel değerler olarak adlandırılır.

Değer, 'üstün ve yararlı nitelik'tir. Sayılan değerlerin tümü toplum ve birey için önemlidir. Yaşama hakkı, sağlıklı bir yaşam sürme, nitelikli eğitim görme, eşitlik, özgürlük, bağımsızlık, demokrasi, düşünceye saygılı olma, barış içinde yaşama vb. haklar evrenseldir.

İnsan ekonomik bir varlıktır. Yaşamak için çalışmak ve gereksinimlerini karşılamak zorundadır. Ahlak, doğruluk, iyilik, güzellik, sevgi, yalan söylememe, çalışarak kazanma vb. toplumsal değerlerimizdendir.

Yurt, Türk Bayrağı, İstiklal Marşı'mız, ulusal bayramlarımız, başta Atatürk olmak üzere Türk büyüklerimiz ulusal değerlerimizdendir.

Birey ve toplum için önemli olan dinsel değerlerimiz ise Tanrı, peygamberler, dinlerin temel kitapları, melekler, Cennet, Cehennem, ölüm, şehitlik, mezarlık, gazilik, oruç ayları, Ramazan ve Kurban Bayramlarıdır.

İslam, sevgi ve barış anlamı taşır. Bu nedenle insanları kutuplaştırmak, ötekileştirmek dinsel değerlerimize ve İslam'a aykırı düşer. Recep, Şaban, Ramazan ayları, halk dilinde Üç Aylar olarak adlandırılır. Dileyen Recep ve Şaban aylarında da oruç tutar. Ramazan Ayı, Oruç Ayı'dır. Ramazan Ayı'nın kutsallığı sadece Oruç Ayı olmasından değildir. Kur'an Ramazan Ayı içinde Kadir Gecesi denilen bir gecede inmeye başlamıştır. Bu bakımdan Ramazan Ayı, On Bir Ayın Sultanı olarak da adlandırılır.

Oruç nefsi temizlemek, arındırmak için yapılan bir ibadettir. İbadet yaparken yalan söylemek, iftira atmak, karalamak, insanları kutuplaştırmak hem ayıp hem de günahtır. İslam, insanların birbiriyle hayırlı, yararlı işler üretme ve barış için yarışmasını buyurur. Üç Aylar'ın sonunda Ramazan Bayramı gelir. Ramazan Ayı'nda Kadir Gecesi'nde Kur'an'dan sureler ve mevlit okunur. Bu etkinlik, radyo ve kimi televizyonlardan yayımlanır.

'1932 Yılı Ramazan Ayı'nda Kur'an'ın Türkçe çevirisi Hafız Yaşar (Okuyan) tarafından Atatürk'ün buyruğu ile ilk kez Yerebatan Camii'nde okunmuştur. Ayrıca Ramazan Ayı'nın son Cuma günü de İlk Türkçe Hutbe okunmuş ve camiler hıncahınç dolmuştur.'

'Yine Atatürk'ün buyruğu ile 1932 Yılı Ramazan Ayı'nın Kadir Gecesi'nde altı kişilik hafızlar grubu Hafız Yaşar Okuyan, Hafız Burhan, Beşiktaşlı Hafız Rıza, Beylerbeyli Hafız Fahri, Muallim Hafız Nuri, Sultan Selimli Rıza ve 20 kişilik hafızdan oluşan grup tarafından okunan Kur'an ve Mevlit, dünyada ilk kez radyodan yayımlanmıştır (Yurdakul Yurdakul; Atatürk'ten Hiç Yayımlanmamış Anılar, s. 136-143).'

Atatürk, her yıl yurttaşların Ramazan Bayramı'nı kutlayan tebrik mesajları göndermekteydi. Söz gelimi 23 Nisan 1925'teki tebriğinde şöyle demektedir: 'Ramazan Bayramı'nı aziz vatandaşlarımıza hararet ve muhabbetle tebrik ederim(Atatürk'ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri IV, s. 565).'

'Dinsel Bayramların (Ramazan ve Kurban Bayramı'nın) başlıca özelliği dostların, hısım akrabaların karşılıklı ziyaret gezileridir. Gençler yaşlıların ellerini öperler, onların hayır dualarını alırlar. Çocuklara para ya da küçük hediyeler verilir. Çok yaşlılar, evlerinden çıkmazlar. Onların ziyaretleri beklenmez, herkes onların ellerini öpmeye gider. Ziyarete gelenlere Ramazan Bayramı'nda şeker ikram edilir; bunun içindir ki bu bayramın bir adı da Şeker Bayramı'dır. X. Uncu Yüzyılın Harezmli bilgini Birûni'nin verdiği bilgilere göre bayramlarda şeker ikramı, Cem'in şeker kamışındaki tatlı özsuyu, bir nevruz günü bulmuş ve bundan şeker çıkarmayı yaymış olmasına bağlanıyormuş; ilk zamanlarda nevruz günü tatlı şeyler ikram edilirmiş. Sonradan bu töre, başka bayramlarda da uygulanmış (Prof. Pertev Naili Boratav; Türk Folkloru, s. 207).'

İnsanlar eskiden beriye dinsel bayramlarda birbirlerine yakınlaşır, bayramlaşır, akrabalar, aile büyükleri, eş dost ziyaret edilir. Ne var ki günümüzde insanlarımız değerlerimizden uzaklaşmakta, onlara önem vermemekte, çeşitli nedenlerle kutuplaştırılmaktadır. İnsanlar, bayramlarda, yaşanılan yerlerden uzaklaşmak istemektedirler. Bu durum, dinsel değerlerin birleştirici, yaklaştırıcı, birbirini sevdirici niteliğiyle bağdaşmamaktadır.

Güzel yurdumun güzel insanlarının ve tüm İslam Alemi'nin Ramazan Bayramı'nı kutlar; İslam'ın sevgi, barış, birlikte yaşama anlamının gerçekleşmesini ve aydınlık, huzur dolu, çağdaş bir Türkiye dilerim.