Bir akşam, gençler iki tane sandala binerek Florya'da geziyorlardı. Bir ara deniz köşkünden bir sandalın kendilerine doğru geldiğini gördüler ve yaklaşan sandaldan Atatürk'ün sesi duyuldu:

- 'Çocuklar, eğlenceniz çok hoşuma gitti. Aranızda bulunmayı arzu ettim…'

Gençler bu ani ziyaretten memnun ve heyecanlı olarak derhal Atatürk'ün sandalını aralarına aldılar. Atatürk:

- 'Aferin çocuklar, Türk gençleri hem çalışmasını, hem eğlenmesini bilmelidir. Memleket sizindir. Çalışın ve eğlenin!' deyince, gençler vatanın güzelliklerinden O'nunsayesinde yararlandıklarını dile getirdiler. Bunun üzerine Atatürk:

- 'Çocuklar, ben bu inkılabı sizin babanızla, ananızla, amcanızla, dayınızla velhasıl bütün vatandaşlarla yaptım. Bu sizin hakkınız. Ancak, görüyorum ki, bana karşı güveniniz çok kuvvetli. Size bir soru soracağım: Kabiliyetsiz bir milletin başında bulunsaydım, bu inkılabı yapabilir miydim?'

İçlerinden bir genç hemen atılıp cevap verdi:

- 'Siz kabiliyetsiz bir milletin başına gelemezdin. Çünkü kabiliyetsiz milletten böyle şef çıkmaz!'

ATATÜRK'ÜN GENÇLERE ÖĞÜDÜ

'Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır. Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek diyecektir. Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki; ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.

İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!' (BURSA NUTKU)

'Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz.'

Mustafa Kemal ATATÜRK