0

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TEOG sınavının gereksiz olduğunu söyleyerek kaldırılmasını talep etti. Gündem aniden değişti ve tartışmaların odağına TEOG ve TEOG alternatifleri konusundaki yorumlar yerleşti.

Dünkü yazımda belirttiğim gibi plansızlık, küreselleşme ve ekonomide serbestleşme sonucunda yabancı dil bilme ihtiyacının ortaya çıkması nedeniyle orta öğretimde kaliteli okul arayışları, geride bıraktığımız 30 yıl içinde ön plana çıktı.

Kapasite yetersizliği nedeniyle taleplerin yerine getirilmesinde adaleti sağlamak üzere çeşitli sınav yöntemleri ve eğitim sonucunu ölçme teknikleri geliştirildi.

Dört yıl öncesine kadar uygulanan sınavın adı "Seviye Belirleme Sınavı" (kısaca SBS) idi. Ancak bu sınavın yalnız son öğretim yılını kapsaması gerekçe gösterilerek yeni bir sınav sistemi getirilmişti. Bu sistemin adı "Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (kısaca TEOG) sınavı idi. Bu sınav hala yürürlüktedir. Ancak bilindiği gibi Cumhurbaşkanımızın isteği üzerine Hükümet TEOG sınavını sona erdirmek üzere faaliyete geçmiş durumda. Diyelim ki TEOG sınav sistemi kaldırıldı. Ne değişecek?

Bugüne kadar yaşanan deneyimler, liselere girişte hangi sistem getirilirse getirilsin eğitimde adaletin ve fırsat eşitliğinin sağlanamadığını göstermiştir. Tek çıkış yolu bütün liselerdeki eğitim düzeyinin ve kalitesinin yüksek ve aynı düzeyde olmasının sağlanmasıdır. Eğitim kalitesini yükseltemeyen ve bütün okulları kaliteli ve aynı düzeyde olmalarını sağlayamayanlardan sağlıklı bir sistem kurmaları beklenemez!

Öncelikle sorunun nedeni konusunda mutabık olmak ve tespitte bulunmak şart. Sonra çözümü oluşturup yaygınlaştırmak gerekir.

Umudumuzu yitirmemeliyiz. Seçenek yaratmamız gerekiyor. Bunun yolu gönüllülük esasına göre çözüm üretenlerin fikirlerini sahiplenip geliştirmek ve yayılmasını sağlayarak eylemli uygulamaya geçmektir.

Derslik sayısının artırılmasının önemli olduğu, ancak o dersliklerdeki yapılacak eğitimin kalitesini artırarak fırsat eşitliğini sağlamakta daha önemlidir. TEOG yerine ezberciliği yok eden araştırmacılığı ve sorgulamayı özendiren bir yaklaşıma sahip öğretmen ve eğitim malzemesi hazırlamak şarttır. Her okul aynı kalitede olmazsa fırsat eşitliğinden ve adaletten söz edilemez.