0

Bir taraftan Akkuyu'da nükleer enerji ile ilgili çalışmalar devam ederken, diğer taraftan yenilenebilir enerji kapsamında rüzgar enerjisi (YEKA) ile ilgili yapılan ihale; Türkiye'nin geleceği açısından büyük öneme sahiptir. Özellikle şu anda dünyada yaşanan kavgaların, örtülü savaşların nedeni olan enerji, Türkiye ekonimisi için önemli bir faktördür.

Enerji tedariki ve yatırım açısından nükleer enerji de, yenilenebilir enerji ihaleleri ile de gelecek açısından bir rahatlama sağlanacaktır. Ancak bu iki enerji kaynağının partnerlerinin kimliği; Türkiye'nin dış politikasının yürütülmesinde ve uluslararası arenadaki riskler açısından dikkate alınması gereken niteliktedir.

Bilindiği gibi nükleer santralla ilgili partner Rusya Federasyonu'dur. Uluslararası dış politika açısından Rusya, Akdeniz'de önemli bir olanağa sahip olacaktır. Bu da başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere dünya düzenin yönetilmesinde, Rusya Federasyonuyla rekabet edenlerin Türkiye'yi hedef almasına neden olacaktır.

Yenilenebilir enerji olarak rüzgar enerjisi ihalesini kazanan grubun ekseninde bir Alman firması olan Siemens'in yer alması Almanya ile dış politika açısından önemlidir.

Bu ihalede Siemens'in varlığı nedeniyle Almanya ile olan olumsuz ilişkilerin düzelmesini beklemek doğru değildir. Hele bu konuda sevindirik gözükmek, Türkiye için beklenmedik olumsuz durumlara yol açabilir. Bu nedenle yatırım sürecinde uluslararası ilişkilerin olumsuz etkileri ile karşılaşılabilinir. Bunu engellemek için sözleşmede yatırım sürecini etkileyecek dışa bağımlılığın azaltılmasına dikkat edilmesi önemlidir.

Herşeye rağmen gerek nükleer enerji gerekse yenilenebilir enerji yatırımları Türkiye'nin geleceği için önemlidir. Ama uluslararası düzeydeki siyasi risklerini dikkatle izlemek ve gerekli önlemleri almak da gereklidir.