6183 sayılı AATUK'nun 82. maddesi hükmüne göre, haczedilen para, kıymetli maden, mücevher, ticari senetler ve tahvil gibi menkul kıymetlerin kaybolmaları veya değiştirilmelerini önlemek amacıyla tedbir amaçlı olarak alacaklı vergi dairesi tarafından bu menkul mallar koruma altına alınabilir. Veya bu mallar güvenilir bir şahsa emaneten bırakılabilir.[1]

Emanet bırakılan bu mallar için haciz tutanağı düzenlenir. Düzenlenen bu tutanakta yer alan menkul malların 3 ay içerisinde satışa çıkarılması zorunludur. Aksi takdirde yapılan menkul mal haczi düşer. Yeniden bir haciz yapılarak Zaman hızlıca akıyordu ellerimizden bu malların tutanak altına alınması ve yedi emine bırakılması gerekecektir.

Konuyla ilgili 6183 sayılı yasanın 80. maddesinde haczedilen menkul malların tedbir amaçlı koruma altına alınması öngörülmüştür. Diğer yandan, söz konusu menkul malların bir depoda muhafazası mümkün ise, orada veya güvenilir bir şahsın kefaleti altında (yedi emin) korunması ve bu durum tutanağa geçirilmesi zorunludur.[2]

Haczedilen mal yedi emine teslim edilmişse takip, güvenilir şahsın üzerinde devam ettirilecektir. Başka bir ifade ile, yedi emin tıpkı amme borçlusu gibi işlem görmeye devam eder.[3]

Özetle, yedi eminlik görevi bir anlamda amme borçlusu gibi, ikincil bir amme borçlusu işlevi görmektedir. Yedi eminler borçlu mükellefler gibi alternatif kamu borçluları olarak da tanımlanabilir. Kendisine ödeme emri tebliğ edilen yedi eminler bu ödeme emrine karşı 7 gün içerisinde ilgili vergi mahkemesine dava açma hakları saklıdır.[4]

---------------------

[1] YERLİKAYA G.Kürşat, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Şerhi, XII Levha Yayınları, 1. Baskı, İstanbul, Ocak 2012, s.656

[2] 6183 sayılı yasa Seri:A, Sıra No:1 Tahsilat Genel Tebliği

[3] Dnş. 4. D, 11.03.1991 gün ve E:1990/1840-K:1991/930 sayılı kararı.

[4] DVDDGK, 11.12.1992 gün ve E:1992/50-K:1992/455 sayılı karar.