0

Siyaset, dar anlamda devlet yönetimini üstlenmek ve erk gücüne sahip olmak üzere çeşitli düşünce ve inanç sahiplerinden yetki almaktır. Geniş anlamda ise devlet işlerini yürütmek amacıyla belirlenen yöntem ve yolları kullanmaktır. Bu nedenle siyaset denildiğinde iki farklı konum ortaya çıkmaktadır. Birincisi devleti yönetme erkini üstlenmek; ikincisi ise devleti yönetme erkini üstlendikten sonra izleyen seçimlerde muhafaza etmektir.

Devleti yönetme erkini üstlenmek için çeşitli düşünce ve inançlara sahip kişilerden aynı amaçla faaliyette bulunan bir yapı oluşturulduktan sonra; aynı şekilde ve aynı amaçla biraraya gelmiş olan rakiplerden daha fazla beğeni toplayarak seçilmek için bazı yöntem ve yolların bir süreç içinde izlenmesi şarttır.

Sözkonusu süreç demokratik toplumlarda seçim yolu ile elde edilmektedir. Seçim yolu ile devleti yönetme erkini üstlenenlerin bir diğer adı iktidar gücüdür. Başka bir değişle iktidar gücü, devleti yönetme erkini üstlenmektir.

Seçimi kazanamayanlar ise muhalefet ederek amaçlarına ulaşmayı sürdürürler. Siyasetin bu konumundaki süreç; seçimleri kazanamayıp muhalefet kesiminde kalanlar için seçimlerden sonra da varlığını sürdürür.

Siyasetin devleti yönetme gücünü kullananların en önemli sorunları, mevcut konumlarını koruyarak devlet yönetme gücünü sürdürebilmek için kendilerine bu yetki verenlerle memnuniyete dayalı iletişim içinde olmaktır.

Siyaset yaparak iktidar gücüne talip olanlar; bu amaçla bir araya gelerek siyasi parti adı altında örgütlenirler. Siyasetin hangi konumunda olunursa olunsun; sonuçta seçme hakkına sahip olanlarla iletişim içinde olmak gerekmektedir. Burada sözü edilen iletişimde farklı konumlarda iki aktör söz konusudur. Bu aktörlerin biri siyasi partidir; diğeri ise siyasi parti adına aday olanlardır.