2020 yılı merkezi yönetim bütçesinin Ocak-Haziran kümülatif verilerine bakıldığında rakamsal özet görüntüler şöyledir: Bütçe giderleri bu dönemde geçen yılın Ocak-Haziran dönemine göre yüzde 17,3 artarak 564,9 milyar TL olarak gerçekleşirken; bütçe gelirleri ise anılan dönemde geçen yıla göre yüzde 13 artarak 455,4 milyar TL'ye ulaşmıştır (Bütçe hedefinin giderlerde yüzde 51,6'sı, gelirlerde ise yüzde 47,6'sı gerçekleşmiştir). Geçen yıl aynı dönemde 78,6 milyar TL olan bütçe açığı bu dönemde yüzde 39,3 artışla 109,5 milyar TL'ye çıkmıştır (Bütçe hedefinin yüzde 78,8'i). Faiz dışı açık ise geçen yılın aynı döneminde 27,8 milyar TL iken bu dönemde yüzde 37,2 artarak 38,2 milyar TL olmuştur (2020 yılının tamamı için bütçe hedefi 67 milyon TL faiz dışı fazla idi). Diğer yandan, faiz hariç bütçe giderleri bu yılın ilk altı ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14,6 artarak 493,6 milyar TL olarak gerçekleşmiştir (Bütçe hedefinin yüzde 51,6'sı). Faiz giderleri için öngörülen 138,9 milyar TL toplam ödeneğin yüzde 51,3'ü olan 71,3 milyar TL (geçen yılın ayni dönemine göre yüzde 40,4 artış) ilk altı ayda harcanmış olup, bu tutarın 51,7 milyar TL'sini iç borç faizleri, 15,3 milyar TL'sini dış borç faizleri, 4,3 milyar TL'sini ise diğer borç giderleri oluşturmuştur.

Gelirler içinde en büyük payı oluşturan vergi gelirleri; geçen yılın ayni dönemine göre bu dönemde yüzde 9,2 artarak, yıllık bütçe hedefinin (784,6 milyar TL) yüzde 42,8'ine (335,9 milyar TL) ulaşabilmiş, vergi dışı gelirler ise yüzde 28,3 artarak 105,1 milyar TL (152 milyar TL olan bütçe hedefinin yüzde 69,1'i) olarak gerçekleşmiştir. Geçen yılın aynı dönemine göre; kurumlar vergisinde yüzde 35, özel tüketim vergisinde yüzde 19,6, banka ve sigorta muameleleri vergisinde yüzde 9,8, ithalde alınan katma değer vergisinde yüzde 9,2, damga vergisinde yüzde 3,3, harçlarda yüzde 22,2, diğer vergilerde ise yüzde 29,8 oranında tahsilat artışı olmuş, gelir vergisinde yüzde 9,4, dahilde alınan katma değer vergisinde ise yüzde 18,3 oranında tahsilat azalışı görülmüş, bu vergi türlerinden sadece kurumlar vergisi yıllık tahsilat hedefinin ilk altı ayda yüzde 50'sini aşabilmiştir (yüzde 55,2). Öte yandan, geçen yılın aynı dönemiyle bu dönem kıyaslandığında; bütçe gelirlerinin bütçe giderlerini karşılama oranının yüzde 83,7'den yüzde 80,6'ya, bütçe gelirleri içindeki vergi gelirlerinin payının yüzde 76,4'den yüzde 73,8'e, vergi gelirlerinin tahsilat/tahakkuk oranının ise yüzde 60,9'dan yüzde 58,6'ya düştüğü görülmüştür. 2020 yılı için 10 milyar TL olarak hedeflenen özelleştirme gelirleri ise ilk altı ayda 2 milyar 315 milyon TL olarak gerçekleşmiştir.

Bu yılın ilk altı ayında bütçe hareketleri içinde dikkati çeken diğer bazı durumları ise şöyle sıralamak mümkündür. T.C. Merkez Bankasının (TCMB) bütçe gelirlerine önemli bir katkı sağladığı ve bu kapsamda 2019 yılı kar payı avansı ve ihtiyat akçesi toplamı olarak 2020 yılının Ocak ayında 40,5 milyar TL'nin, Mayıs ayında da bu kapsamda mahsup işlemi sonunda ilaveten 3,9 milyar TL'nin Hazineye aktarıldığı görülmektedir. Ayrıca kurumlar vergisi rekortmeni olan TCMB'nin 2019 yılına ilişkin olarak 11,1 milyar TL kurumlar vergisi ödeme mükellefiyeti ve bunun 2020 yılı bütçe gelirlerine yansıması dikkate alındığında, TCMB'nin bütçeye sağladığı katkının önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Bütçe giderleri açısından bakıldığında ise borç faizlerinden sonra rakamsal büyüklük olarak dikkati çeken ve daima gündem konusu olan görev zararları harcamaları 2020 yılının ilk yarısında 51 milyar TL olarak gerçekleşmiş ve bu görev zararı ödemelerinin içinde en büyük payı 46,7 milyar TL ile Sosyal Güvenlik Kurumu oluşturmuştur. Öte yandan, tarımsal destekleme ödemelerine ayrılan yıllık ödeneğin (22 milyar TL) yüzde 70,4'ü olan 15,5 milyar TL ilk altı ayda kullanılmıştır.

Ekonomimizdeki kronik ve yapısal sorunların devam ettiği ve işsizliğin gündemdeki yerini koruduğu bir süreçte; başta enflasyonun düşürülmesi olmak üzere hedeflenen makro ekonomik sonuçlara ulaşmak kapsamındaki çabaların, arayışların ve taleplerin yoğunlaştığı bir dönemde ilave olarak dünyadaki COVID-19 salgınının 2020 yılı Mart ayı ile birlikte Ülkemizde de yaşamsal ve iktisadi etkilerini göstermeye başlaması ve küresel ekonomide yaşanan (yaşanacak olan) olumsuzlukların Ülkemize de yansıması sonucunda; bireysel ve kurumsal gelir kayıpları yaşanmış, ekonomimizdeki kaynak ihtiyacı ve talebi artmış, belirsizlikler çoğalmıştır. Nitekim bu süreçten, son yıllarda ivme kaybeden bütçe de payını almıştır. Bütçe açıkları özellikle 2017 yılından itibaren tırmanışa geçmiş ve bir önceki yıla göre; 2017 yılında yüzde 59,6, 2018 yılında yüzde 52,4, 2019 yılında ise yüzde 71,3 oranında artmıştır. Bu sürecin halen devam ettiği ve 2020 yılının ilk altı aylık bütçe açığının da TCMB'den aktarılan kaynaklara rağmen 109,5 milyar TL olduğu dikkate alındığında, 2020 yılı için öngörülen 138,9 milyar TL'lik bütçe açığı hedefinin aşılacağı anlaşılmaktadır.

Dolayısıyla, vites büyüten bütçe açığına ivedilikle ve kademeli olarak müdahale edilmesi ekonomik zorunluluk oluşturmaktadır. Ancak, bu konuda alınacak tedbirlerin ekonominin tüm parametreleriyle uyumlu olması ve içinde bulunduğumuz küresel COVID-19 salgınının getirdiği olumsuzlukları da dikkate alması gerekir.