'Bir vatan, eğer uğrunda ölen varsa vatan, bayrak üzerinde kan varsa bayrak ve ÖZELDİR!

Bir isimin başına 'özel', kelimesi getirmekle o isim, o kelime, ya da cümle özel olmuyor! Ancak, o ismin altı doldurulup, içi alabildiğince bir takım yaşanmışlıklarla biraz daha anlamlandırılıp, taçlandırıldığında mana kazanırsa ÖZEL oluyor öyle değil mi?

Mesela, Özel Harekat... Özel Kuvvetler! Başına getirilen bir sıfat, bir sözcükle ÖZEL mi oluyor, nedir ki bu kurumu özel yapan, 'O'nu özel kılan diye belki de, düşünmemişizdir bile çoğu kez..!

Bu benim 'özelim' der, kimseye açılmaz, açmak istemezsiniz belki. Ya da, çok özel ve gurur vericidir yaşadıklarınız. Bu özelinizi birileriyle paylaştığınızda biraz daha taçlandığınızı fark edersiniz gururla ve en ÖZEL'inden!

Herhangi biri değil, O özel birisi der saygı duyarak gıpta ile bakarsınız.

O'nun mazereti var: hassasiyetinden dolayı özel bir durum der, bir adım geriden takip edersiniz belki!

Kendi kendinize yaşayıp gidiyorsunuz... karnınız tok, sırtınız pek ve kimseye de ihtiyacınız yok... etrafınızdaki olaylara Fransız kalmayı tercih ediyor, kimse de sizi ilgilendirmiyor belli ki! Nasıl bir 'ÖZEL'liğiniz olabilir ki bu şartlarda?

İki yıl sonra yine '15 Temmuz' ve Şehitlerini anma yıldönümünde yine birlik ve beraberlik anlamında 'özel' bir gece yaşandı.

Tüm dünyada yankı uyandıran '15 Temmuz Şehitleri Anma' gecesinde, gerek yabancı ülkelerdeki insanlar, gerekse bizim vatandaşlarımızın da katılımıyla, bu coşkumuz biraz daha taçlanarak 'ÖZEL'lik kazanmadı mı ki..?

Tek yürek ve tek yumruk olan milletimiz, devletinin arkasında durduğu özel bir gururla; millet olarak milli iradeye sahip çıkarken, birlik-beraberlik, barış ve demokrasi adına tüm dünyaya ve de mazlum devletlere çok ÖZEL bir mesaj verdi!

İki yıl önce, 15 Temmuz gecesi, devletimize ve milletimize, tüm acımasızlığıyla, darbe yapılmaya kalkışıldı! F-16'lar şehirlerimizin üstünde büyük bir gürültüyle taciz gösterisi yaptılar. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Özel Harekat Dairesi bombalandı. Masum vatandaşların üzerine tanklar sürülerek, gözler kırpılmadan ateş açıldı. Tanklarla köprüler kapatılmaya çalışılırken vatandaşların üzerine sürüldü. İki yüz elli bir şehit verdik! Bu ihanet gecesini, tek yürek ve tek yumrukla tıpkı eskiden olduğu gibi 'Çanakkale ruhu'yla savuşturduk!

Bir isimin başına 'özel', kelimesi getirmekle elbette ki o isim, o değer, o kelime, ya da cümle özel olmuyor!

Ancak, bizler, Millet olarak, hangi görüşten olursak olalım:

devletimize karşı yapılan '15 Temmuz' darbe ihanet gecesini , ÖZEL bir birliktelikle bertaraf ettik. Barış adına, millet - devlet adına, özgürlük ve demokrasi adına, bayrak adına, tek yumruk ve tek yürekle, iki yüz elli bir şehit ve gazilerimizle birçok ezberleri bozarak! '15 Temmuz' kelimesinin altını öylesi bir gururla çizerken, öylesi ÖZEL kılmadık mı?

'Evet, geçtiğimiz pazar günü,'15 Temmuz, Şehitleri Anma ve Demokrasi' gecesinin yıldönümünde: tüm 'ÖZEL'i ve özelliğiyle... her görüşten, çoluk, çocuk, kadın – erkek, yaşlı ve engellisiyle, her şeye rağmen, darbe ve ihanetlere karşı, vatanı ve bayrağı için tek yürek olduk.. ve ben, böylesi özel bir günde, böylesi özel milletin, bir ferdi olmaktan özellikle altını çizerek ÖZEL bir gurur ve onur duyuyorum..!'