İSTANBUL (AA) - İstanbul Ticaret Borsasının (İSTİB), Güvenilir Ürün Platformu'nun desteğiyle düzenlediği "Borsa Meydanı'nda Sektörler Konuşuyor" toplantılarında bu ay "Balda Taklit ve Tağşiş" konusu ele alındı.

İSTİB'den yapılan açıklamaya göre, toplantıda, sahte balların sektörü olumsuz etkilediği belirtilerek rekabet ve ihracat başarısı için taklit ve tağşişin önlenmesi, uluslararası standartlarda üretim yapılması ve maliyetlerin düşürülmesi gerektiği ifade edildi.

"Balda Taklit ve Tağşiş" başlıklı etkinliğe, Uluslararası Arıcı Birlikleri Federasyonu Başkanı Jeff Pettis, Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Ersin Dilber, TSE Arı Ürünleri Komisyon Başkanı Prof. Dr. Nevzat Artık, Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, Manavlar Gıda Sanayi ve Ticaret Genel Müdürü Yunus Manav, BEE'O Propolis Genel Müdürü Aslı Elif Tanuğur Samancı ve İstanbul Ticaret Borsası Meclis Üyesi Yunus Aksu konuşmacı olarak katıldı.

Açılış konuşmasını İSTİB Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap'ın gerçekleştirdiği toplantının moderatörlüğünü ise Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak yaptı.

"Türkiye çok önemli bir arıcılık ülkesi"

Açıklamada etkinlikteki açılış konuşmasına yer verilen Kasap, Türkiye'nin yaklaşık 115 bin ton bal üretimiyle dünyada ikinci sırada yer aldığını belirtti.

Kasap, "2023 yılı TÜİK verilere göre, 9,2 milyon adet kovan varlığına sahibiz. Ortalama kovan başı verim 12,5 kilo seviyelerinde, arıcılık faaliyeti yapan işletme sayımız da 100 binin üzerinde. Yani Türkiye, çok önemli bir arıcılık ülkesi. Ancak bunun sürdürülebilir olması için balda taklit ve tağşiş konusunda mücadeleyi hiç bırakmamamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Toplantıya bir video mesaj ile katılan Uluslararası Arıcı Birlikleri Federasyonu Başkanı Pettis de balda taklit ve tağşişin hem üretici hem de tüketicilere yönelik sorunlar doğurduğuna dikkati çekerek "Bu durum, hem arıcıların geçimini zorlaştırır hem de kamuoyunun güvenini sarsar. Eğer halk, satın aldığı balın gerçek olduğuna güvenemezse, bu doğal üründen uzaklaşabilir." açıklamasında bulundu.

Balda taklit ve tağşişin önlenmesi için tüketicilerin bilinçlendirilmesinin önemine değinen TSE Arı Ürünleri Komisyon Başkanı Artık ise etiketsiz hiçbir ürün alınmaması gerektiğini kaydederek, tüketicileri bilinçlendirip sağlıklı bal tüketmelerinin sağlanması tavsiyesinde bulundu.

"Bal dünyada sahteciliği en çok yapılan altıncı ürün"

Manavlar Gıda Genel Müdürü Manav da AB'de en çok Çin balının tüketildiğine vurgu yaparak Avrupalı tüketici Çin balı tüketmek istemediğini ve eğer Türk arıcılık sektörünün düzgün üretim yaparak piyasadaki oluşacak açığı kapatabileceğini ifade etti.

Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Dilber de taklit ve tağşişle mücadelede toplumsal bilincin önemini vurguladı.

Doğrudan üreticilerden alınan ballarda tağşiş ve taklit çok düşük oranlarda görüldüğünü aktaran Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma, Geliştirme ve Uygulama Merkezi Müdürü Kekeçoğlu ise "Balda taklit çok ciddi bir operasyon ve tesis gerektiren bir işlem. Arıcılıkla uğraşan üreticilerin taklit ve tağşiş ile ilişkilendirilmemesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

BEE'O Propolis Genel Müdürü Samancı, balın dünyada sahteciliği en çok yapılan altıncı ürün olduğunu belirterek kodeksteki açıklardan faydalanan, bilimsel yöntemlerle balda sahtecilik yapan firmalar varlığına dikkati çekti.

"Türkiye'nin biyolojik zenginliği sayesinde çok çeşitli türlerde ballar üretiliyor"

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Şahin de Türkiye'nin biyolojik zenginliği sayesinde çok çeşitli türlerde ballar üretildiğini ifade ederek "Ancak bu zenginliği değerlendiremiyoruz. Balda taklit nedeniyle üretici de ürünlerini değeriyle satamıyor. Piyasada çok farklı fiyatlar bulunuyor. Dünyayla entegre olabilmemiz için maliyetlerimizi düşürmemiz ve küresel üretim standartlarını uygulamamız gerekiyor. Eğer bunu sağlayamazsak rekabet edemeyiz." ifadelerini kullandı.

Bal ve bal ürünlerinin katma değer kazanmasının önemine dikkati çeken İstanbul Ticaret Borsası Meclis Üyesi Aksu, balı bir gıda maddesi olarak satarken belli fiyat seviyelerinin üzerine çıkamadıklarını anlattı.

Aksu, "Ancak apiterapi ürünleri olarak satarsak daha katma değerli hale getirebiliyoruz. Bal ve bal ürünleri için de lisanslı depoların kurulması gerekiyor. Böylece balda kalite ve sağlıklı ürün güvencesi sağlanabilir." açıklamasında bulundu.

Kaynak: aa