Bir deli rüzgardı esip geçen Anafartalardan... İsmine münhasır Komutanı; Hatçe, Emine, Ayşe, Fatma ve Seyit Onbaşılar'la rüzgara karşı... Şimşek şimşek iliklerimize kadar, Arıburnu, Conk Bayırı ve Gelibolu'dan, bir devrin bittiği yerdi Mehmetçiklerle başlayan..!

'Komutanım; benim tüfek bozulmuş, tetik basmıyor..!' 'Tüfek sağlam oğlum, senin parmağın kopmuş..!'

Dünya tarihinde eşi benzeri olmayan Çanakkale Zaferi; Türk'ün ruhunda var olan bağımsızlık ruhunun, güçlü direnme geleneğinin destanlaşan dışa vurumudur aslında.

Elbette ki, bu dışa vurumun bir de yazılımı olmalıydı milletçe!

'Bu yazılımın sahibi Mehmet Akif Ersoy ise bu destanı, çöl ortasındaki bir vahada, ay ışığında, sabahlara kadar döktüğü gözyaşları eşliğinde yazdı.'(M.Kemal Sallı)

'Bir milletin, insanlık tarihinde benzeri olmayan, tarihin akışını değiştiren Çanakkale'deki şahlanışını, Mehmet Akif, 'Çanakkale Destanı' ile ebedileştirerek bu millete armağan etti..!'

Aslında bu destan; 1915 – 1916 yılların arasında, Çanakkale Boğazı'nı geçerek İstanbul'u ele geçirmek isteyen İtilaf Devletleri ile Osmanlı ordusu arasında yapılmış bir bağımsızlık savaşıdır.

Bu savaşın Türk tarihinde önemi ve yeri çok büyüktür. Tarih boyunca Türkler hep savaş veren ve hep mücadele eden bir millet olmuştur. Tam düşmanları, artık bunlar iflas etti, artık bu sefer yok edeceğiz diye çaldıklarında hep kapı yüzlerine çarpmıştır. İşte Çanakkale'de bunların en önemlilerinden birisidir.

Çanakkale, Mustafa Kemal gibi bir komutanın tarih sahnesine çıktığı ve Seyit Onbaşı'nın 230 okka gülle ile koca gemiyi sulara gömdüğü, kurşunların havada çarpıştığı, Türk kahramanlığının resmi bir vesika olduğu bir savaştır. O sene memleketteki lise ve üniversitelerin birçoğu mezun verememişti, çünkü hepsi savaşta şehit olmuşlardı. Toplam savaşta verilen şehit sayısı kesin olmamakla birlikte, 500.000'in üzerindedir. Çünkü Mustafa Kemal Onlara; size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum demişti..! Ve Çanakkale'yi geçilmez kılan işte bu sözlerdi..!

Bugün bizler ülke ve millet olarak, yaşadığımız şu olumsuz koşullarda;

tam bir asrı aşkın sürede bile, aynı şartlarda ve aynı duygularla Çanakkale ruhunun esintileri içerisindeyiz. İçimizde nice Mustafa Kemaller, nice Seyit Onbaşılar, nice Liseliler, nice 15'liler bu vatana selam durmuş ve sadece düşman esvap değiştirmişken..!

'Komutanım; benim tüfek bozulmuş tetik basmıyor..!' 'Tüfek sağlam oğlum, senin parmağın kopmuş..!' denilen ÇANAKKALE Zaferi; bu vatan topraklarını korumak için şahlanan Türk Ulusu'nun Mehmetçik'le bütünleştiği muhteşem bir destanıdır..!

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda..!

Bir deli rüzgardı Anafartalar'dan esip geçen; savaş tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi'nin yüz dördüncü yıldönümünü kutlarken, kutsal vatanımız için canlarını feda eden ve hala etmeye devam eden şehitlerimizi büyük bir onurla yad ediyoruz..!