İSTANBUL (AA) - Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Can Yücaoğlu, rekabetçilik için merkezi önemde olan enerji alanında daha yakın bir AB-Türkiye işbirliği sağlanmasının stratejik ihtiyaç olduğunu belirterek, "Türkiye-AB Üst Düzey Enerji Diyaloğu vakit kaybedilmeden yeniden başlatılmalı." ifadesini kullandı.
TÜSİAD'tan yapılan açıklamaya göre, Yücaoğlu, TÜSİAD Genel Sekreter Ebru Dicle ile TÜSİAD-TİSK AB Temsilcisi ve BusinessEurope Daimi Delegesi Dilek Aydın, Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da düzenlenen Avrupa İş Dünyası Konfederasyonu BusinessEurope Başkanlar Konseyi toplantısına katıldı.
Başkanlar Konseyi toplantısı, 2025'in ikinci yarısında AB Dönem Başkanlığını üstlenecek olan Danimarka'nın iş dünyası temsil kuruluşları Danimarka Sanayi Federasyonu ve Danimarka İşverenler Konfederasyonu ev sahipliğinde düzenlendi.
Avrupa iş dünyası toplantıda Danimarka Sanayi, İş ve Finans Bakanı Morten Bodskov ve Enerji ve Konuttan Sorumlu AB Komiseri Dan Jorgensen ile görüşmeler gerçekleştirdi.
Ayrıca, Danimarka Dışişleri Bakanı Lars Lokke Rasmussen, AB Bakanı Marie Bjerre, İstihdam Bakanı Ane Halsboe-Jorgensen, Kral Frederik X ve Kraliçe Marry ile bir araya gelindi.
- Ana gündemde kilit uluslararası ekonomik ve ticari gelişmeler ele alındı
Avrupa iş dünyası temsilcilerinin ana gündemi rekabetçilik, AB enerji politikası, AB-ABD ilişkileri ve kilit uluslararası ekonomik ve ticari gelişmeler oldu.
Gelecek dönemin hedeflerine ulaşmak için iş dünyasının beklentilerini içeren BusinessEurope Başkanlar Konseyi Kopenhag Bildirisi kabul edildi. Bildiri, 1 Temmuz'da Danimarka’nın AB Konseyi Dönem Başkanlığı görevini devralacak olması vesilesiyle Danimarka Sanayi, İş ve Finans Bakanı Morten Bodskov'a sunuldu.
Kopenhag Başkanlar Konseyi Bildirisi'nde, AB'nin Avrupa çıkarlarını koruyan ve ABD ile müzakere yoluyla çözümler arayan iddialı bir uluslararası ticaret politikası izlemesi gerektiği belirtildi. Bildiride, jeopolitik belirsizlikler göz önüne alındığında, Avrupa'nın dirençli hale gelmesi ve risklerin azaltılması amacıyla ticaret ve yatırımlarda çeşitlendirmeye gidilmesi gerektiği, Birleşik Krallık ve Türkiye gibi AB'nin uzun dönemli ortaklarıyla ilişkilerin derinleştirilmesi gerektiği de vurgulandı.
Tek Pazar Stratejisi'nin sınırlar arası engellerin kaldırılması için hızla uygulanması gerektiği kaydedilen bildiride, enerji maliyetlerini düşürmek üzere ek önlemler alınması ve karbonsuzlaşmanın sanayi rekabetçiliğinin güçlendirilmesi ile sürdürülmesi, raporlama gereklilikleri ve yasal çerçevenin somut şekilde sadeleştirilmesi, iddialı araştırma ve yenilikçilik politikaları uygulanması, sosyal politikanın Avrupa rekabetçiliğini artırmaya ve yetkin işgücü açığını gidermeye katkı sağlaması, Avrupa'nın güvenlik, savunma ve direncinin güvence altına alınması ve geniş çaplı etki yaratma potansiyeli olan Avrupa projelerini destekleyebilecek Çok Yıllı AB Bütçesi oluşturulması ana mesajlar arasında yer aldı.
- "Türkiye ve AB'nin hızla ortak ve bütüncül bir yol haritasını işletmesi gerekiyor"
Açıklamada görüşlerine yer verilen Yücaoğlu, Türkiye ve AB'nin hızla ortak ve bütüncül bir yol haritasını işletmesi gerektiğini belirtti.
Yücaoğlu, "Rekabetçilik için merkezi önemde olan enerji alanında daha yakın bir AB-Türkiye işbirliği sağlanması stratejik bir ihtiyaç. Türkiye-AB Üst Düzey Enerji Diyaloğu vakit kaybedilmeden yeniden başlatılmalı. Türkiye-AB Gümrük Birliği'nin güncellenmesi de öncelikli bir konu. Bu yalnızca ticari bir konu olarak değil, Avrupa’nın yenilikçilik, güvenlik, dekarbonizasyon ve teknolojik atılım stratejisinin ayrılmaz parçası olarak görülmeli." açıklamasını yaptı.
Avrupa'nın karşı karşıya olduğu meydan okumalara karşı kriz yönetiminin ötesine geçmeleri gerektiğine vurgu yapan Yücaoğlu, Net-Sıfır Ortaklıkları ve Temiz Sanayi Mutabakatı öncelikli, enerji güvenliği, temiz teknoloji atılımı ve sanayinin karbonsuzlaşması için kilit AB politikalarının Türkiye'yi kapsayacak şekilde uygulanmasının altını çizdi.
Yücaoğlu, enerji alanında daha yakın işbirliğinin AB-Türkiye entegrasyon ortaklığının ana bileşenlerinden olması gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"AB bu yönde siyasi kararlılığını göstermeli ve AB-Türkiye Üst Düzey Enerji Diyaloğu'nu hızla başlatmalı. Jeopolitik ve ekonomik gerçeklik ile uyum içerisinde siyasi engeller yerine ortak kazanımları konuşma zamanı. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi güvenlik ve enerji dahil AB-Türkiye entegrasyon ortaklığının tüm boyutlarında somut ekonomik kazanımlara, jeopolitik direnç ve etkiye zemin oluşturur. Kaybedilen her an ise zafiyetleri artırır.
Ekonomik entegrasyonu Gümrük Birliği ile derinleştirirken, Ukrayna ve Suriye'nin yeniden yapılanması öncelikli olmak üzere bölgemizdeki girişimlere de birlik içinde odaklanmalıyız. Bölgenin somut ihtiyaçlarına birlikte cevap oluşturmak için Türkiye'nin ilgili AB mekanizmalarına dahil edilmesi önem taşıyor. Bu yaklaşım girişimlerin katma değerini artırırken, kaynakların daha etkili kullanımını da destekleyecektir."