2000'li yılların başında bilginin anlamı genişlemiş, bilginin; kişiye, zamana ve koşullara bağlı olarak veri-haber-bilgi (data-information-knowledge) şeklinde oluştuğunu, tarım ve sanayi çağları ile bilgi çağının ardından gelmekte olan çağın şimdiden dijitalleşme çağı diye adlandırıldığını görüyoruz. Geride bıraktığımız 20 nci yüzyılda gelişmiş toplumlar sanayileşme sürecini tamamlamış, bilgi toplumuna dönüşmüş dijitalleşme çağı olmaya çevrilmişlerdi.

Bilgi teknolojileri veya bilişim araçları olarak adlandırılan bilgisayar, internet, etkileşimli TV, akıllı cep telefonu gibi araçlar; günlük yaşamdan, kamu hizmetlerine, eğitime, ticarete kadar toplumun her kesimince kullanılmakta, toplumu yapılandırmaya başlamıştı.

Bilgisayar teknolojisi farklı bir yöne çevirdiği insanlık, yeni bir sosyoloji ve toplum psikolojisi yaratmıştır. Bu sosyoloji ve toplum psikolojisi, yeni dünya düzenini şekillendirme sürecini başlattı. Klasik zengin-fakir ayrımı bile; bilgisi olanlar-bilgisi olmayanlar (digital divide) olarak değişti; insanlık için yeni bir okuryazarlık dili başladı:Dijitalleşme. Bu değişimin öngördüğü toplumsal dönüşüm insanlığın yaşamsal örgütlenme yapısına özgün bir zaman ruhu oluşturdu. Türkiye'yi yöneten güç ve Türkiye halkı; şimdiki zamanın ruhunu okumak zorundadır.

Avrupa Birliği kaynaklarına göre Bilgi Toplumu şunlardan ibaretti: Fiziksel ağ ve temel işlevlerden oluşan temel ağ; e-posta, veri tabanı erişimi, etkileşimli video gibi hizmetler ve tele- iş, tele-sağlık, tele-bankacılık vb gibi uygulamaların oluşturduğu toplumsal yapı. Adına 'bilgi piyasası' dediğimiz ve bilgisayar teknolojileri, iletişim, tüketici elektroniği, basım ve yayıncılık ve odyovizüel araçlar gibi bileşenlerden oluşan yeni bir piyasa gelişmişti.

Bilgi toplumu için, bilgi altyapısı dediğimiz bilgi, iletişim ve bilgisayar araçları sadece birer araçtırlar. Böyle bir toplumda asıl amaç bilgi ve karar almada bilgiyi kullanan insandır. Bilgi toplumu bilgiye dayalı olan bir toplumdur. Ancak günümüzde bilgi toplumu yapay zeka ve robotlaşma olgusunu içeren bir dijitalleşme ağının yörüngesine oturdu. Bu durum eğitim sisteminin yeni duruma uygun olarak değiştirilmesi olgusunu gündeme taşıdı.

Günümüzde ekonomik rekabet giderek artan bir düzeyde bilgiye ve teknolojiye dayanmak zorunda kaldı. Bilgi Toplumunun oluşumu ve gelişimi için gereken ön koşullardan birisi ise gerekli ve etkin bir iletişim (telekomünikasyon) altyapısının kurulup işletilmesidir. Gerekli eğitim ve mesleki öğretim de bilgi toplumu için bir önkoşuldur.

Önce bilgi toplumuna çevrilmenin, toplum yapısını nasıl değiştirdiğini bir örnek ile şöyle açıklayabiliriz: 1970'li yıllarda Türkiye'de herhangi bir alanda fark yaratmak için bilgiye ulaşmak yeterli sayılmaktaydı. Batılı eserleri Türkiye'ye getirebilen, bu eserleri anlayabilecek ölçüde yabancı dili olan araştırmacılar fark yaratmaktaydı. Ancak internetin yaygınlaşması, bilgiye kolayca ulaşabilmeyi sağlamıştır. Artık internetteki sıradan bir arama motoru sayesinde, milyonlarca sayfa kitapta toplanacak bilgiye tek tuşla erişilmektedir. Her ne kadar internet kaynakları kullanılarak ulaşılan bilginin kirliliğinin ölçümü kolay değilse de; bu durum, milyonlarca sayfa kitapla ulaşılabilecek bilgiye bir internet arama motoruyla ulaşılabildiği gerçeğini değiştirmemektedir. O halde bilgi çoğalmış, ona ulaşabilmek de artık basitleşmiştir. Bilgi artık ucuzdur. Çağımızda önemli olan bilgiyi yorumlayabilmektir. Sanıldığının aksine insan beyni önemsizleşmemiş, şimdiye kadar olmadığı kadar önemi artmıştır.

Bilgi Toplumu için temel amaçlar şöyle sayılabilir:
a- Açık ve etkin bir kamu yönetimi;
b- Bilgi Toplumu ile Bilgiye Dayalı Toplum özdeştir; böyle bir toplumda eğitim en önemli öge olmuştur;
c- Ekonomik gelişim ve rekabet;
d- İşgücü;
e- Yaşam Kalitesi / sağlık, ulaşım;
f- Kültür ve çevre politikası;
g- Basın/medya;
h- Bölgesel kalkınma;
i- İletişim altyapısı ve ağlar;
j- Yasal düzenlemeler;
k- Ulusal strateji.

Bilgi toplumu düzeyine erişen ülkelerin ekonomilerinde bilgisayar ve iletişim teknolojileri gibi bilgiye dayalı çeşitli sektörler, eğitim ve şirketlere sağlanan danışmanlık hizmetleri GSMH içindeki payı 50% civarına ulaşmış olup; büyük bir insan topluluğuna iş olanağı yaratmaktadır.

Günümüzde yapay zeka ağları ve robotlaşma süreci devreye girmiş olup insanlık; bilgi çağından dijitalleşme çağına evrilmiştir.