Farkındalıkla yemek

Günümüz dünyasında hepimiz bir yerlere bir şeylere yetişmeye çalışıyoruz. Bir de bu koşuşturmaların arasına yemek yemeği sığdırmaya çalışıyoruz. Çoğu zaman sadece midemize 1-2 lokma girsin diye yemek yiyoruz. Telefonla ilgilenirken, bilgisayarda dizi izlerken, arabada, belki de ayak üstü yemek yerken yemeğin tadını, kokusunu almayı bırakın çoğu zaman üç beş kez çiğneyip yutuyoruz. Bu durum beynimizin yediğimiz şeyin miktarını tam olarak anlamamasına ve ihtiyacımızdan daha fazlasını yememize neden oluyor. Aynı zamanda yemeğe karşı olan farkındalığımızı da gün geçtikçe köreltiyor.

Yeme farkındalığı, yemek yerken kişinin neyi, nerede, nasıl yiyeceğinin farkındalığı, dış etkenlerle olan ilişkisi ve besin üzerinde herhangi bir yargılama yapılmaması üzerine yoğunlaşır.

Belki duymuşsunuzdur Mindfullness’da uygulanan bir “kuru üzüm egzersizi” çalışması vardır. Bu egzersiz, kuru üzüm veya başka bir besini zihnimizin otomatik pilotunu kapatarak ve anı yaşayarak farkındalıkla yememizi sağlar. Bunu uygulayan bazı katılımcılar hayatlarında ilk kez kuru üzüm yemiş gibi hissettiklerini söylemiştir.

Bu yazıyı okuduktan sonraki öğününüzü dikkat dağıtıcı etkenlerden uzak, masa başında sadece yediğiniz şeye odaklanarak yemeye çalışın. Acele etmeden, her lokmanın tadının, kokusunun ve yapısının farkında olarak çiğneyin. Yemeğin başında, ortasında ve sonundaki açlık ve tokluğunuzu hissedin. Ve bundan sonra mümkün olduğunca bunu uygulamaya çalışın.

Farkındalıkla yemek kendinizi kısıtlamadan porsiyon kontrolü sağlamanızı ve daha kolay doygunluğunuzu hissetmenizi sağlar. Hayatımızdaki yoğunluklara rağmen öğünlerimize 15 dakika da olsa zaman ayırmak, yemeğimizi tadını çıkararak yemek hem yediklerimizden daha çok keyif almaya hem de farkında bile olmadan kilo sorununuzun çözülmesine yardımcı olabilir.